Geçtiğimiz Pazar günü İstanbul'da Arthill Müzecilik'in, Mustafa Kemal Atatürk'e ait olduğunu belirttiği minyatürlü baston, açık artırma ile satılacaktı ancak işler bir anda karıştı. Yapılan incelemeler sonucu bastonla ilgili kayıt bulunamadığı ortaya çıktı. Müzayede dünyası bu durumu 'Böyle sahte durumlar olabilir zaman zaman' diye karşıladı.
Ben de 'Bir müzayede böyle bir hataya nasıl düşebilir?' diye yazmıştım.
Yazıdaki 'Bastonun satılacak olması iddiası yalan çıktı' cümlesi bazı kişileri rahatsız etmiş çünkü baston sahte değil gerçekmiş.
Bastonun gerçek olduğu, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Müzayede şirketinin kurucusu Hüseyin Kocabaş'ın evinde yapılan arama sonrası bastona hemen el koymasıyla ortaya çıktı. Yine soruyorum böyle bir şey nasıl olabiliyor? Alenen suç işlemek değil de ne bu? "2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na Muhalefet" suçundan ötürü adli işlem yapıldı yapılmasına ama tarihi eseri evine koymuş birini gördüğümüzde ne yapacağımızı hiçbirimiz bilmiyoruz? Ya da bu önemli eserlerin hediye edildiğinden bahsediliyor.
Bu durumda hediyeyi alan da eden de suçluysa ne yapılmalı?
Resmi kayıtlarda birçok kişinin koleksiyonundan eksilmiş kayıtlı eserler bulunuyor.
Bu eserler nerede, kimde, hangi müzayede satıyor bunları?
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 5. Maddesine göre; devlete, kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlar ile özel hukuk hükümlerine tabi gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde bulunan taşınmazlarda varlığı bilinen veya ileride meydana çıkacak olan korunması gerekli taşınır ve taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları "Devlet malı" niteliğindedir.
ÜÇ GÜN İÇİNDE BİLDİRİN
Kültür ve Tabiat Varlıklarını bulan, sahip oldukları veya kullandıkları arazide Kültür ve Tabiat Varlığı bulunduğunu bilen veya yeni haberdar olan vatandaşlarımızın, bunu en geç üç gün içinde Kültür ve Turizm Bakanlığına ya da kendisine en yakın müze müdürlüğüne bildirmeleri gerekmektedir. Tarihi eserleri bir rant kapısı olarak algılayıp onlardan maddi çıkar gözetenlere karşı halkımızın duyarlı olması büyük önem taşıyor. Kültürel mirasımızın korunması ve kaçakçılığın önlenmesi yönünde müzelerde yıl içerisinde çok yönlü ve uygulamalı eğitim programları düzenleniyor bunları takip etmekte fayda var ve tabii artık müzayedelerde satılanlarında ciddi şekilde incelenmesi şart.
ŞEHRİN EN İYİ SUSHİCİLERİ BODRUM'DA YARIŞIYOR
Bodrum bu yaz olağanüstü yoğun bir sezon geçiriyor, gerçekten de hep söylenen "Bodrum küçük İstanbul oldu" benzetmesi bu yıl gerçek oldu.
İstanbul'un en iyi mekanları bir bir açıldı kimse kendini şehirdeki lezzetlerden uzak hissetmedi. Peki 'Bodrum'daki kült mekanlar bu duruma ne dedi?' derseniz mutsuzlar çünkü rekabet çok arttı, iyi de oldu.
Şehrin en seçkin restoranları gelince herkes kendine çeki düzen verme gereği hissetti. Hatta bundan sonraki sezonlar için beklentiler yüksek çünkü şehirden gelenler yenilikleriyle Ege'ye indi. Örneğin İstanbul'daki en iyi sushiciler çok konuşuluyor, İoki, İnari, Yada ve İstanbul'un en iyilerinden Lacivert'in özel menüsündeki sushiler de çok başarılı. İyi bir sushiseverseniz Bodrum'daki 1 haftalık tatilinizde en az 3 gününüzü ayırın derim.
2022'NİN EN MERAK EDİLENİ YOLDA
Geçen yılın üzerine en çok konuşulan dizilerinden biri olan 'Bir Başkadır'a imza atan Berkun Oya, yeni film projesinin çekimlerine başladı. Film şimdiden 2022'nin en merak edilenleri arasında. Konusu ise şöyle; 1980'li yıllarda İç Anadolu'da bir çiftlik evinde hayatlarını sürdüren ailenin fertleri, yaşadıkları acı bir kayıp üzerine büyük şehre göç etme kararı alırlar. 30 sene sonra hâlâ geçmişin izlerini taşıyan çiftlik evine döndüklerinde, yıllardır üstü örtülü bir gerçeğin açığa çıkması da kaçınılmaz olacaktır.