Sokakta neredeyse herkes kulaklıkla dolaşıyor. Fark ediyorum ki, artık cep telefonlarının minik kulaklıkları da milleti tatmin etmiyor. Herkes kocaman kulaklıklarla 'Seyyar DJ' gibi geziniyor.
Durum aslında tehlike de yaratıyor. Müziği; yoldan çıkmış kamyonun, arkadan korna çalarak gelen freni patlak otobüsün ya da yardım çığlığı atan tacize uğramış bir kadının sesine tercih ediyorlar belli ki.
Hadi şehir gürültüsünden kaçıyorlar diyelim. Peki ormanda ya da sahil boyunda yürüyüş yaparken kulaklık takanlara ne demeli? Hangi beste martı çığlıklarının senfonisinden daha güzel, bahardaki kuş cıvıltılarından daha armonik olabilir ki?
Gündüz sokakta kulaklıkla müzik dinleyenlerin, gece evlerine döndüklerinde tesisatın sesini sonuna kadar açıp tüm komşularına 'zorunlu' müzik dinletmelerine hiç değinmiyorum bile.
Hepimizi kafası kuma gömülü devekuşlarına çeviren kulaklıkların tümünden nefret ediyorum.