Okurlarımız sürekli soruyor, "Mahallenin Muhtarları, Bizimkiler, Perihan Abla, Süper Baba, İkinci Bahar gibi mahalle odaklı aile dizilerinin benzerleri neden çekilmiyor, neden yayınlanmıyor?" diye...
Aslında benzer içerikli diziler denendi ama ne yazık ki izlenmedi, reyting yapmadı ve kısa sürede yayından kaldırıldı.
Peki o eski, sıcacık mahallelerin yerini ne aldı?
'Çukur' gibi dehşetin, vahşetin, çeteciliğin kol gezdiği mahalleler...
Aslında mahalle kavramı da kalmadı ya, neyse...
Eskiden evde yokken anahtarını mahallenin bakkalına bırakanlar, şimdi yaşadıkları siteler, kapıdaki özel güvenlik elemanları tarafından korunsun diye ayda bin lira aidat ödüyorlar! Bırakın mahallesinde aç, susuz, muhtaç var mı diye merak edeni; alt kat komşusunun ismini bileni bulmak bile zor. Böyle olunca da 'mahalle' dizisi çekmek, bilim-kurgu gibi bir ütopyaya dönüşüyor.
Şiddet, vahşet, ölüm, cinayet, dayak artık hayatımızın öyle vazgeçilmezi(!) haline gelmiş ki, içinde bunlar geçmeyen dizi bize 'gerçek' gelmiyor ne yazık ki... Bu nedenle masum bir romantik komedi tadında başlayan diziler bile rekabet edebilmek için kısa süre sonra kriminal bir havaya bürünüyor, içinde kurşunlar vızıldamaya başlıyor.
Zaten bizim şu andaki en büyük derdimiz de bu değil mi? Şiddeti sıradanlaştırmak, hayatın rutini olarak görmeye başlamak...
Ekrandan bu kadar 'şiddet' talep eden bir toplumda 'Perihan Abla' tabii ki artık reyting yapmayacaktır.
Diyeceğim o ki, içimizdeki vahşiyi söküp atmadan, eski mahalle ruhunu geri çağırmadan, 'Çukur'dan çıkmamıza imkan yok!..