'O Ses Türkiye', artık tamamen 'jüri şovuna' döndü. Evet, artık herkes gibi ben de farkındayım; bu müzik yarışmaları star yaratmak için değil, milleti eğlendirip biraz da reyting almak için yapılıyor. Bu durumda içeriğin 'şov odaklı' olması bir zorunluluk. Zaten bu tür yarışmaların kaderini de yarışmacılardan çok, 'jürinin performansı' belirliyor.
Ancak 'O Ses Türkiye'de bu sezon biraz 'doz aşımı' yaşandığını gözlemliyorum. Yarışmacı sahnede değerlendirme beklerken, jüri üyeleri kendi havalarında makara yapıp duruyorlar.
Onlar aralarındaki özel iletişimle ilgili espri yapıp eğlenirken, konunun ne olduğunu bile bilmeyen biz seyirciler öylece ekrana bakakalıyoruz. Sahnedeki yarışmacı performansıyla ilgili tek cümle duyabilmek için kıvranıp dururken, jüri üyeleri sadece birbirlerine takılmak ya da ince ince laf sokmak için mesai harcıyorlar. Hatta kendi mevzularına öyle dalıyorlar ki. sahnedeki şarkıcı adayını bile unutuveriyorlar.
(Geçenlerde onlar makara yaparken, yarışmacının sahneden ayrılıp kulise gittiğini fark etmediler.) Diyeceğim o ki, şovunuzu yapmaktan geri durmayın tabii ki. Ama yarışmacılara da 'aksesuvar' muamelesi yapmayın.