'Beyaz Show'un yeni sezondaki ilk programına bayılmış, bu sütunlarda uzun uzun anlatmış ama sevgili Beyazıt Öztürk'ü de inceden uyarmıştım: 'Bundan sonra işin zor. Çıtayı öyle bir yere koydun ki, artık altından geçmene imkan yok!'
Geçen hafta 'Beyaz Show'un konuk listesi önüme gelince "Tamam" dedim, "Bu bölüm, ilk programı da geçecek." Çünkü yeni sezonun kalburüstü dizilerinden 'Ufak Tefek Cinayetler'in dört fettan kadını ile beraber, espri ve enerji jeneratörü Ezgi Mola ve pop müzik âleminin en yaratıcı, en üretken ve bir o kadar da sempatik ve sahici ismi Gökhan Tepe stüdyoda olacaktı.
Keyifle koltuğuma oturup izlemeye koyuldum.
Dakikalar geçti ama program bir türlü ilerlemiyor, tempo kazanamıyor, keyif vermiyordu. Sonradan, 'Medyatik' programımdaki tecrübelerim aklıma geldi. En 'baba' konuğu getirirsiniz, 'tıssss'... Ama en beklenmedik konuktan müthiş bir program çıkar. Eğer program yürümezse, sunucuyu da bir telaş, endişe ve umutsuzlukla birlikte 'keyifsizlik' hali esir alır. Beyaz'a da aynısı oldu.
Konu konuyu bir türlü açmadı, espriler havada uçuşmadı.
Bir de o bölüm için hazırlanan 'Adana'dan gelen Jason Statham benzeri' aksiyonu ile Beyaz'ın rol aldığı 'dostlar alışverişte görsün' misali espri dozu düşük skeçler de eklenince, program çekilmez bir hale geldi. İlk 1.5 saatten sonra belki temposu yükselmiş, keyifli bir hale gelmiştir; bilemem.
Çünkü ben en fazla o kadar dayanabildim.