Biraz boş vakit bulunca, Assos'un yolunu tuttuk. Osman Gazi Köprüsü üzerinden gidince, "good old" Yahya Yeşil'in Kumbağ moteline, her zamankinden bir saat erken vardık.
Bayramda işler fena değilmiş. Ancak öncesinde ve sonrasında müşteri mafiş. Seçimdi, sınavdı derken orta sınıf tatilciler evde kaldı. Ancak temmuzun ilk haftası marşa basacaklar.
Sohbet ederken Yahya yakındı: "Yine arıtmayı tıkamışlar." Kim tıkamış? Neyle tıkanış?
"Bayramda gelen müşteriler işte... Kağıtları tuvalete atıyorlar. Zannediyorlar ki kağıt suda erir. Halbuki içinde pamuk var. Gidip arıtmanın filtresini tıkıyor. Mecburen açıp temizliyoruz. Anlayacağın pis bir iş..."
Her tarafta yazı var, görmemek imkansız ama kimse umursamıyor. Tam önlerinde çöp kutusu durmasına rağmen, tuvalet kağıtlarını klozete atıyorlar.
Yahya söylediğinden beri düşünüyorum: Acaba uyarılara ne yazılsaydı, müşteriler farklı davranırdı?
Siz de biliyorsunuz, insanların davranışlarını değiştirmek dünyanın en zor işlerindendir. Anlatırsın anlamış görünürler, kafa sallarlar, hatta "haklısın abi" bile derler, sonra aynı davranışı sürdürürler.
Engellemek için... Ya yaptırım olacak, mesela ceza verilecek (ki otelde mümkün değil.) Ya da duyguları fışfışlayacak bir yazı olacak...
Metin yazarı reklamcılar harekete geçse... Tuvalet kağıtlarını klozete atanları caydıracak bir uyarı hazırlasalar ne iyi olur... Bu da bir nevi sosyal sorumluluk projesi işte.