Kuşkusuz son günlerde gündemi en çok meşgul eden konuların başını dünyaca ünlü aktörlerin de imza koyduğu The Times'taki ilan çekiyor.
Evvelki gün ilandaki imzacılardan olan Yönetmen Fuad Kavur'un açıklaması ile ortaya çıktı ki ilanın finansmanı Atatürkçü Düşünce Derneği'nin İngiltere şubesi tarafından karşılanmış. Şahsen 12 bin sterlin karşılığında yani yaklaşık 40 bin TL civarında bedel ödenerek verilen ilanla ilgili Anadolu Ajansı'na açık- lamalar yapan Fuad Kavur'la ben de bir mülakat yapmayı çok isterdim.
Diyor ki açıklamasının bir yerinde Sayın Kavur; "Seçimle gelmiş bir insan, demokrasi olan bir ülkede yine seçimle gider ve bunun başka türlü olması tamamen yanlıştır!"
İyi, güzel, doğru sözler ama eğer bu söylediklerinde samimi olduğuna inanmamızı bekliyorsa fena halde aldanıyor Kavur çünkü çok tutarlı gelmiyor bu açıklamaları.
Madem seçimle gelen seçimle gider o halde niye sabretmiyor, niye beklemiyorsunuz?
Neden Erdoğan'ı ilk seçimde Türkiye halklarının sandıkta göndermesine imkân tanımıyorsunuz?
Öyle ya! Madem ilanı vermekteki amaç, seçimle gelmiş bir hükümete ve Başbakan'a yönelik hücum falan değil. Niyet sadece Erdoğan'a halisane niyetlerle uyarıda bulunmak... Kardeşim o halde neden Avrupa'nın en prestijli ve en çok okunan gazetesine bunca para akıtarak verdiniz o ilanı?
Azıcık daha bekleyemediniz mi? Çok da bi zaman kalmadı hani. Tamı tamına 1 yıl var halkın önüne sandığın gelmesine.
Başbakan Erdoğan'ın bir dahaki Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olacağını 5 yaşındaki bebekler bile biliyor artık. Nedir bu telaş anlamadım ki! Gidecekse Erdoğan o seçimde gidecek zaten. Gitmeyecekse de gitmeyecek!
Kusura bakmasın ama fena halde sahtelik akıyor Kavur'un açıklamalarında. Ben olsam onun yerinde dürüst olurdum! Hiç değilse yaptığım eylemin arakasında dururdum.
Çıkıp dümdüz söylerdim The Times'a verilen ilanla aslında ne yapılmaya çalışıldığını.
Açık açık derdim ki; "Baktık ki Gezi'nin tansiyonu düştü. Bi rehavet çöktü bizim çocukların üzerine. Türkiye'de ortalık durulmaya başladı. Öyle olunca da Avrupa, 'Aaa biz acaba çok mu abarttık Gezi olaylarında hükümetin duruşunu?' demeye, Türkiye hükümetine yumuşamaya başladı.
Şöyle bir hareketlendirelim, Avrupalılara bir kez daha hatırlatma yapalım, Erdoğan'ın itibarını dış dünyada sarsabileceğimiz kadar bir kez daha sarsalım diye kalktık verdik bu ilanı ama evdeki hesap çarşıya uymadığı için biraz mıçtık!"