Kısa adı TİKAD olan Türkiye İş Kadınları Derneği bir güzelliğe daha imza attı... Özlenen bir fotoğraf karesini bizlere sunmak adına çok güzel bir organizasyona ev sahipliği yaptı. Sizi bilmem ama ben bu fotoğrafı görmekten çok mutlu oldum. Çünkü çok güzel bir fotoğraf!
Biliyorum. Şimdi bana bunları yazdığım için yine çok sayıda eleştiri gelecek. Belki de bazıları içten içe küfredecek ama mühim değil. Çünkü ben yerden yere vurulacağımı bile bile inatla ve itinayla o fotoğraflar için... Gülümseyerek bakmak istediklerim için çabalıyorum.
Tersini de yapabilirdim. Başka kalemler gibi yangına körükle gidip, ateşin üzerine benzin de dökebilirdim ama yapamam! Yapamam çünkü ben ülkesini seven, ülkesinde asla kargaşa istemeyen ve hangi görüşte, hangi alanda olursa olsun tüm insanların bütün ön yargılarını bir kenara bırakıp kucaklaşmasını isteyen insancıl bir yaklaşım sergilemek istiyorum. Yani sadece kendim için değil, ülkem için doğru olan neyse öyle bir duruş koymak istiyorum. Tıpkı TİKAD'ın yaptığı gibi...
Derneğin kurucularından dost kadın Prof. Dr. Neşe Kavak, Emine Erdoğan'ın onurlandıracağı iftar sofrasına aynı zamanda epeyce bir zamandan beri hükümetle arası açık olan Koç ailesinden TİKAD Onursal Üyesi Semahat Arsel'in de katılacağını söylediklerinde açıkçası o sofrada nasıl bir atmosferin yaşanacağını merak ettim. Gergin mi olacaktı, tıpkı son zamanlardaki Türkiye gibi, yoksa eskisi gibi dostane mi?
Meraklanmam boşunaymış... Şahane bir sofraydı inanın bana. Sanki hiç yaşanmamıştı, hiç olmamıştı o bütün tatsızlıklar. Emine Erdoğan her zamanki gibi asil ve de kendine yakışan o olgun kişiliği ile onurlandırdı TİKAD'ın sofrasını. Kibarlığı ve nezaketi ile bilinen Semahat Arsel de aynı şekilde karşılık verdi. Ben değil, o buluşmaya tanıklık eden herkes çok mutlu oldu. Herkesin yüreğine su serpildi. Tabii çok mu abarttığım, yoksa gerçekten doğru olanı mı yazdığım tartışılır ama Türkiye'nin son zamanlarda ihtiyacı olan fotoğrafın bu fotoğraf olduğu tezim katiyen tartışılamaz!
O nedenle başta derneğin Başkanı Nilüfer Bulut olmak üzere tüm TİKAD üyelerini canı gönülden kutluyorum. Sağ olsunlar çok bildik bir fotoğraf karesinin yeniden çekilmesine aracılık ettiler. Aslında arşivlerde tonlarcası var benzerlerinden ama işte epeyce bir zamandır çekilemiyordu böyle bir fotoğraf. Şimdi; "Efendim şundan dolayı çekilemiyordu, bundan dolayı çekilemiyordu. Kabahat o taraftaydı, bu taraftaydı" falan diyerek teraneler okumayacağım sizlere! Olan oldu. Yaşanan her neyse yaşandı ve bitti! Artık Türkiye'ye yakışır ve yaraşır bir duruş koyma zamanı. Güldürmeyelim, sevindirmeyelim el âlemi daha fazla ve dünyanın yıldız ülkesi olma gayesiyle o son sürat, hep birlikte yol aldığımız günlere lütfen geri dönelim.