"CHP neden kaybetmeye mahkûm?" başlıklı yazım üzerine çok sayıda mesaj ve telefon aldım. Örgütçülüğün ne demek olduğunu bilenlerin hemen hepsi bana hak veriyordu. Vermeyenler de zaten kafasını kuma gömmüş, kum yutmaya alışkın bildik tiplerdi. Yine hakaretler, küfürler havada uçuştu ama olsun. Bazıları ısrarla, "Neden AKP'yi yazmıyorsun? Neden hep CHP?" demeye devam etse de şahsen ben CHP'lilere iyilik yaptığımı düşünüyorum. Aynaya bakmayı bir türlü sevmeyen kişilere kendilerine "ayar" çekmesi için "ayna" uzatıyorum. Fena da olmuyor hani. Uzun zamandır, "Ölü toprağı serpilmiş" görüntüsü veren parti pazar günü bayağı hareketliydi. Baktım da TV'deki görüntülere, neredeyse tam kadro Taksim'deki yürüyüşteydi.
Bu arada hatırlarsanız söz konusu yazıda 29 milletvekiline sahip İstanbul'da sadece Süleyman Çelebi ve Mevlüt Aslanoğlu'nun sıkı çalıştıklarını söylemiştim. Bir iki isimden ciddi itiraz geldi. Aydın Ayaydın, "En az onlar kadar çalışıyorum Sevilay. Bana haksızlık yapmışsın" diyerek 3 ayda yaptığı çalışmaları anlattı uzun uzun. Bir de Hasan Akkiraz... "Sabahat Akkiraz'ın yerine kardeşi vekil olsaydı daha isabetli bir tercih olurdu" diyerek bahsini ettiğim kişi. Bir e-posta yolladı. Epey bir serzenişte bulunmuş. Sabahat Hanım'ın yaptığı çalışmaları göndermiş rapor halinde. Tabii biz onu İstanbul 3. Bölge vekili bildiğimiz için oradan takip ediyorduk ama meğer o İstanbul dışında filan çalışmış genellikle. Anadolu'da konser verdiği yerlerde, festivallerde bayağı bir temaslarda bulunmuş. Gönderdiği e-postayı yayınlamayacak kadar taraflı olduğumu iddia eden Hasan Akkiraz'ın inadına, son derece ilginç bir ayrıntının da yer aldığı söz konusu e-postayı aynen dikkatinize sunuyorum efendim...
Buyurunuz;
"Kemal Bey rapor istemeli demişsiniz... Aylık raporlar partiye ulaştırılmaktadır. Son verdiğimiz raporun bir özetini size ekte gönderiyorum.
Bakın bakalım; Sabahat Hanım kaç il gezmiş ve kaç kişiye ulaşmış? Bazı arkadaşlarımız için övgü dolu, bazılarıyla ilgili yergi dolu tespitler yapmışsınız. Bunların bir bölümüne katılırım ama övdüklerinizden birisi, Güngören İlçe Binası'nda Romanlar ve Alevilerle ilgili öyle sözler söylemiştir ki, asıl haber odur. Bunu atlamışsınız! Bir Alevi insanı olarak o gün biz gerekli cevabı vermiştik. Ayrıca şimdi yazacaklarımı da gazetenize taşıyın ki tarafsızlığınız taçlansın...
* Elazığ'ın Şahinkaya köyü: Kanalizasyon ile içme suyu karışıyor; belediye sınırlarında kalan bu köyün muhtarına en son söylenen; yapmayacağız; ALEVİSİNİZ...
* Elbistan'ın Bakış belediyesinde 2. kademe ilköğretim okulu '3 öğrenci eksik' diye okulun bu bölümü kapatılıyor. En yakındaki ilçe faşist bir kasaba sürekli problemler yaşanıyor. Aleviler çocuklarının her cuma tehdit edileceğinden, sorun yaşayacağından şikâyetçi. ALEVİ olmak bir sorun...
* Abdal Musa Tekkesi'nin yanında bir taş ocağı var. Sabahat Akkiraz soru önergesi veriyor. Mahkeme taşocağını kapatma kararı veriyor. Kaymakam bunu uygulamıyor. Yüzlerce yıllık bir inanç merkezi göz göre göre yıkılmaya çalışılıyor. ALEVİ diye...
* Sivas'ta elektrik hizmeti veren ÇEDAŞ Alevi köylerine ya hizmet vermiyor ya da kerhen yapıyor. Sabahat Akkiraz'ın köyünün Sünni tarafı ile Alevi tarafı bile aynı hizmeti alamıyor...