ABD Merkez Bankası'nın dolar basımını azaltacağı beklentisi piyasalarda oynaklık yaratıyor. Bu arada bazıları Türkiye, Hindistan, Endonezya, Brezilya ve Güney Afrika'nın dolar basımının azalmasından en çok etkilenecek kırılgan beşliyi oluşturduğunu söylüyorlar. Oysa Türkiye sayılan ülkelerin hepsinden daha dayanıklı bir ekonomiye sahip.
Niçin bu tespiti yapıyoruz?
Çünkü Türkiye bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 1.2 ve kamu borç yükü yüzde 35 olduğundan kırılgan ülkelerden ayrışıyor.
Tabii piyasa oynaklıklarından kategorik olarak Türkiye de nasibini alıyor. Ama Hazinesi iyi yönetildiğinden Türkiye'nin dış ve iç şoklarda yüksek cari açığa rağmen kırılması mümkün değil. Gelelim Türkiye'de kırılganlık olarak gösterilen yüksek cari açığın neden riskli olmadığına... Bildiğiniz gibi cari açık ürettiğinden fazla harcamak anlamına geliyor. Peki ürettiğinden fazla harcayan kim? Bütçe açığı az olduğundan ürettiğinden fazla harcayan özel sektör oluyor. Ve özel sektör açığını Türkiye'de kazanıp yurtdışında tuttuğu parasıyla kendi kendisine borçlanarak finanse ediyor. Hemen bu tespitimizi destekleyen rakamları verelim:
Önceki gün Merkez Bankası'nın yayınladığı finans kesimi dışındaki şirketlerin döviz borçlarından kısa vadelilerin 19.2 milyar doları yurt içi, 17.4 milyar doları yurtdışı bankalardan alınıyor. Yine bu şirketlerin kısa vadeli ithalat borçları 26.6 milyar doları buluyor. Peki kısa vadeli borçlarına karşılık şirketlerin varlıkları ne oluyor? Varlıkları şöyle: Şirketlerin yurtiçi bankalarda 43.6 milyar dolar, yurtdışı bankalarda 20.5 milyar dolar tutarında döviz mevduatı bulunuyor.
Yine bu şirketlerin kısa vadeli 11.8 milyar dolar tutarında ihracat alacağı var. O halde şirketlerin kısa vadeli döviz yükümlülüğü 63.2 milyar dolar olurken, aynı vadede varlıkları 75.5 milyar doları buluyor. O halde devletin kısa vadeli borcu olmadığından olası şoklarda sorun yaşanması pek de mümkün görünmüyor.
Gelelim 2014'te Türkiye'nin niçin daha iyi olacağına... Bildiğiniz gibi yükselen ekonomileri olumsuz etkileyen faktörlerin başında dış ticaret hadlerindeki değişmeler geliyor. Dış ticaret hadlerinde Türkiye'yi olumsuz etkileyen ürünün petrol olduğunu biliyoruz. O halde 2014'te İran, Irak, Libya ve ABD'nin küresel piyasalara daha fazla petrol vermesiyle fiyatların gerileyeceğini söyleyebiliriz. Her ne kadar OPEC günlük üretimini 30 milyon varille sınırladığını açıklasa da İran yaptırımların azaltılmasıyla günlük ham petrol üretimini 2.7 milyon varilden 4 milyon varile çıkartıyor.
Yine Irak Kürt bölgesi petrolünün küresel piyasalara verileceğini biliyoruz. Ve ABD'nin 2014'te piyasalara günde bir milyon varil petrol vereceği düşünülüyor.
Bütün bunlara ek olarak Libya tam kapasite üretime geçebilirse petrol uzmanlarına göre petrolün varili 2014'te 25 dolara kadar gerileyebilecek. Böylece dış ticaret hadleri lehimize gelişeceğinden ekonomi gelecek yıl daha iyi olacak.
Kötümserlere duyurulur.