Peki Fitch'e göre sorun neredeymiş? Cari açık ve artan banka kredilerinde...Oysa bu iki unsur da kamu kaynaklı değil. İkisi de özel sektörün yarattığı sorunlar. Bir de tabii içinde bulunduğumuz küresel daralma koşullarında bu iki sorun gerçekten sorun sayılırsa. Çünkü canlı bir iç talep durgunlaşan dünya ekonomisinde aranan bir özellik. Pek çok ülke ekonomisini canlandırmak için para basıyor, faizleri düşürüyor. Kaldı ki Türkiye'de özel sektör cari açığın bir kısmını yurt dışında tuttuğu kendi parasını kendisine borç vererek finanse ediyor. Aksi takdirde hiçbir yabancı kreditör bu miktarda borcu bizim özel sektöre borç olarak vermez. O halde cari açık devletten kaynaklanmadığı sürece ülke ekonomisi için bir sorun yok. Hemen hatırlatalım, 2008'de de yüksek cari açık vardı ama sızlanmalarına rağmen özel sektör IMF'den borç alınmayınca paşa paşa borcunu ödedi. Hem de krizin en derin yaşandığı dönemde.
Peki Türkiye ekonomisinin temel göstergeleri tutarlıyken Fitch niye görünümü durağana çevirdi? Çünkü Türkiye bölgesel bir güç olarak son iki ayda birdenbire önemini artırdı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül İngiltere Kraliçesi tarafından büyük bir törenle karşılandı. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da küresel liderliği Time dergisine kapak yapılarak vurgulandı. Türkiye'nin bölgesindeki önemli atağı Fitch'in çıkar sağladığı menfaat çevrelerinin hoşuna gitmedi.
Kısacası, ekonomisi diğer ülkelere göre çok iyi durumda olan Türkiye'ye, "ekonomisi söylendiği gibi iyi değil" mesajı verilmek isteniyor. Hatta Türkiye'de politik risk olduğu ileri sürülüyor. Daha beş ay önce seçim yapıldı, yüzde 50 oy alan AK Parti iktidara geldi. Politik risk olduğu düşüncesiyle, Fitch'in, kasıtlı değerlendirme yaptığı açıkça ortada.