Türkiye'de özelleştirilecek şirketlerin pek çoğunu devlet hâlâ elinde tutuyor. Son yıllarda hızlı özelleştirme yapılmasına rağmen henüz varlıkların ancak üçte biri özelleştirilebildi. Çünkü kamu bankalarından şans oyunlarına, çaydan elektrik üretimine kadar pek çok tesis devlet tarafından işletiliyor.
Dünyada özelleştirme uygulamalarına göz atarsak... En çok özelleştirme yapan ülke 111.2 milyar dolar gelirle İtalya oldu. Türkiye ise bugüne kadar yapılan özelleştirmelerden 39.6 milyar dolar tutarında hasılat elde etti. Türkiye'nin özelleştirme gelirlerinde İtalya'yı geçmesi mümkün. Çünkü artık dünya üretiminin, yarısından fazlasını gelişmekte olan ülkeler yapıyor. Küresel yatırımcılar Türkiye, Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin gibi ülkelere yöneliyor. Bu nedenle Amerikan mali krizinin ardından güçlü çıkan Türkiye ekonomisi, yeni yatırım coğrafyası oluyor. Son günlerde Türkiye'de yabancıların şirket alımlarını çoğaltmaları bu görüşümüzü doğruluyor.
Peki Türkiye ekonomik avantajını özelleştirmelerde kullanabiliyor mu? Orta Vadeli Program'a göre 2010'da "10.4 milyar lira" tutarında özelleştirme geliri hedeflendi. Ama yılın ortasını geçtiğimiz halde elde edilen gelir 1 milyar 500 bin lira civarında. İmza ve onay aşamasında bekleyen Çoruh, Uludağ, Çamlıbel, Fırat, Vangölü, Aras,Yeşilırmak elektrik dağıtım tesisleri, akarsu santralleri ve gayrimenkullerden toplam 5.5 milyar lira gelir bekleniyor.
Bugün teklif alınacak Boğaziçi, Dicle, Gediz ve Trakya elektrik dağıtım tesislerinden elde edilecek gelir 8 milyar lirayı bulabilir. Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş.nin özelleştirilmesi yıl içinde bitirilirse 2.6 milyar lira ilave gelir elde edilebilir. Bütün bu tesislerin özelleştirilmesi, yıl sonuna kadar tamamlandığı takdirde "17.6 milyar lira" gelir elde edilerek 2010 yılı özelleştirme gelir hedefi aşılabilir. Aksi takdirde gelir hedefinin gerisinde kalınacak. İşte bu nedenle sözleşme ve onay işlemlerinin hızlandırılması şart.
Ayrıca, Özelleştirme İdaresi, Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu olumlu ortamı iyi değerlendirerek şans oyunları, köprü ve otoyollar, kamu bankaları ile elektrik üretim tesislerinin "bilgilendirme memorandumlarını" kısa sürede hazırlayıp yatırımcılara sunmalı. Böylece, Özelleştirme İdaresi, bütçeye "özelleştirme gelirleriyle" tahminlerin ötesinde destek vererek kamu tasarruflarını artırıp cari açığın çok kolay kapatılmasını sağlayabilir. Yürütmenin elini kolunu bağlayan çok sıkı bir mali kural yerine "özelleştirme" yeniden orta vadeli kredibilite unsuru olabilir. Doğru değil mi?