Hürriyet'te Ceren Şehirlioğlu, Show TV'de yeni başlayan Çılgın Dershane Üniversite'de adlı dizi ve yapımcısı Faruk Aksoy üzerinden Türk televizyon sisteminin çok ağır bir eleştirisini yapmış. Hemen her satırına katılıyorum.
"Bu 'Halk bunu istiyor' klişesi kusturdu artık. Hayır, halk bunu istemiyor. Önümüze kötü bir yemek konuyor. Açız, yiyoruz, tamam da burnumuzdan geldi bu pilav artık.." diyor, mesela..
"Bu sistem böyle yapımcıların, bu reyting düzeninin ve kanal yöneticilerinin elinde olduğu sürece vasatın hakimiyetinden çıkış yok.." diyor, mesela..
Sevgili Ceren, haklısın da, günah o diziyi yapan Faruk'ta mı acaba?.
O tür dizileri, o dizilerde rol alanları Allah'ın her günü ikinci sayfasında, her hafta sonu sayfalarca eklerinde tanıtan, reklamını yapan kim?.
Çalıştığın Hürriyet "Vasatın hakimiyeti" ilkesi üzerine kurulduğu için Sedat Simavi tarafından hala ülkenin en çok satan gazetelerinden değil mi?.
Şu anda İstanbul'da hem de Uluslararası harika bir Müzik, harika bir Opera ve harika bir bale festivali devam ediyor.
Gazeten bu üç muhteşem kültür ve sanat olayı üzerine kaç satır haber yazdı, kaç resim yayınladı?. Bırakın halkı görmeye teşvik etmeyi, haberdar etme görevini yaptı mı?.
Bir yılda bu ülkede yayınlanan Eda Taşpınar resmi ve haberinin onda biri kadar, kültür sanat haberi yaptık mı?. Ki, Eda, o kötü dizilerin oyuncusu bile değil. Hiç bir şey değil. Sahneye çıkmaz, podyumda yürümez, dizi, film çekmez..
Ne yapar?. Galalarda mini etek giyer. En mini mayolarla Türk Bükü'nde güneşlenir. Şu anda en az 50 paparazzi onu kovalıyor, "Bu yaz nerde uzanacak" diye?.
Hürriyet okurları arasında bir anket yapalım mı?. Hem de bugün, Cannes'da Altın Palmiye aldıktan sonra, Nuri Bilge Ceylan'ı mı tanıyorlar, yoksa Eda'yı mı?.
Eda kazanır Ceren.. Çünkü senin Çılgın Dershane'ye saydırdığın hafta sonu (14 Haziran Cumartesi), senin gazetende tam bir sayfa Eda Taşpınar'a tahsis edilmişti, üç tane de resmiyle.. Okuyunca anlıyorsun ki, Eda, 10 tane Nuri Bilge eder (!), marifetleriyle..
Biz, dördüncü güç (Cart kabakağıt) medya olarak önce Frankenstein canavarını yaratıyor, milleti "Çılgın Dershanelere mecbur ediyor, sonra da oturup eleştiriyoruz..