Kemal bilader, oğlunu ve kızını bana havale edip, kendisi Ankara'da sineksiz Babalar Günü yaparken, ben İstanbul'da enfes bir pazar geçirdim.. Yani "Enfes" deyince, içinde lezzeti fazla, anladınız tabii..
Brunch için Bebek Kahve'de buluştuk benim pazar takımı Tefo ve Neco (Necati, BKM) ve aileleri ve dostlarıyla.. Bizden de Zeyno, Öndü, gelin Miray ve arkadaşları Hain Hande.. Kendimizi Özcan'a teslim edip, bol neşeli, bol neşeli kahvaltıdan sonra, Öndü galiba "Şimdi Cheesecake yesek" demez mi?. Birden aklıma geldi.. Yahu bizim Beykoz Cavuşbaşı'nda bir Maria vardı.. Amerikan atletizm milli takımı hocası, kocasıyla tatile geldikleri İstanbul'a aşık olmuşlar. Hayır, Boğaz'a değil.. Onlar da benden.. Boğaz'a bakan sırtların arka tarafına.. Yeşile, ormana bakan vadiye.. Ve işi gücü terkedip Çavuşbaşı'na yerleşmişler. Maria ufak bir kafe açmış, Cheesecake yapıyor.. Bir yandan da köy kadınlarına, iş güç sahibi olma dersleri veriyor..
2006 yılıydı, Maria'yı keşfetmem.. O zaman yazdım.. Sık sık giderken, bir yandan artan şekerim, öte yandan artan trafik yolumu kesti.. Unuttum açıkçası..
"Hadi kalkın" dedim.. "Maria'ya gidiyoruz.."
Yahu okullarla beraber, trafik de tatil oldu herhalde.. Bebek'ten Baltalimanı'na 1.5 saatte giderken, Beykoz Dağlarının arkasına yarım saatte varmaz mıyız?.
Maria beni görür görmez tanımaz mı?. Türk gibi sitem edip "Nerelerdeydin bunca yıl" diyeceğine, Amerikalı gibi sitemini "Yıllar seni gençleştirmiş" şıklığı içine koymaz mı?.
Konuklarıma "Neli isterseniz" derken bana döndü, "Sen limonlu seversin, biliyorum" demez mi bir de, iyice utanayım.. Hem de Türkçe konuşuyor..
"Senin Türkçen, benim İngilizcemden iyi" dedim.. "Artık vatandaş olduk" dedi..
Cem Yılmazca "Little little in the middle/ Ortaya ufak ufak" dedim..
Mevcut çeşitlerden birer dilim getirdi. Limonlu, Çikolatalı, Frambuazlı, Yaban Mersinli ve "Bu benim icadım. İstanbul sevgimi lezzete dönüştürdüm" dediği İstanbul Cheesecake..
İstanbul'a hepimiz bayıldık. Hepimiz evlere de birer paket yaptırdık.
Yaban Mersinli de enfes.. "Bunu yaptım önce satamadım. Meyve üstte, koyu oldu, kimse yemedi. Meyveyi içeri gizledim. Tat ayni, renk değişti, şimdi satış rekorları kırıyor" dedi. Maria bizi, bizden iyi de öğrenmiş..
İnekleri, tavukları, köpekleriyle çiftliğini büyütmüş. İşi de.. Ataşehir, Çekmeköy, Kozyatağı şubeleri var, şimdi..
Bu ülkenin en iyi Cheesecake'ini yemek isterseniz, en yakın Maria's'a gidin, ya da sipariş verin..
Nasıl mı?.
Tıklayın o zaman..
www.mariascheesecakes.net