Sezen Aksu'nun mayolu resmini çeken magazin muhabiri arkadaşım 3 bin lira tazminat ödemeye mahkum olmuş. Kararı veren Yargıç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Prenses Caroline-Almanya davasının 2004 yılındaki kararına atıfta bulunmuş.
Konu günlerdir tartışılıyor.
Tartışılmalı da..
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde bireyler, kendi devletleri aleyhine dava açarlar. Kendi mahkemelerinde haklarını elde edemedikleri zaman, AİHM, son duraktır çünkü..
AİHM kararlarını "Avrupa İnsan Hakları Antlaşması/ Convention" çerçevesinde verir.
Bu antlaşmanın sekizinci maddesi, özel yaşamın gizliliğine saygıyı getirir. 10. Maddesi ise, İfade Özgürlüğünü garanti altına alır.
Bu iki madde aslında birbirleri ile fena halde çatışırlar. Bu yüzden mahkemenin karar verirken, ilkeleri iyi yorumlaması ve dengeyi iyi bulması gerekir.
Prenses Caroline, Alman basınında çıkan fotoğrafları yüzünden, Almanya'da açtığı davaları kaybedince, AİHM'e giderek Almanya'yı dava etti ve kazandı. Yıl 2004..
Ama Alman basını Caroline'in resim ve haberlerini yayınlamaya devam edince, Prenses Almanya'yı bir daha dava etti. Bu defa ayni AİHM, Caroline'in davasını reddetti. Yıl 2012..
Bir üçüncü Caroline-Almanya davası da henüz sonuçlanmadı, benim bildiğim.
Sezen Aksu davasında karar veren mahkeme, 2004 davasına atıf yaparken 2012'den hiç söz etmedi. Bu yüzden medya mensupları haklı olarak telaşlandılar.
Bu karar emsal olursa, bu ülkede gazetecilik yapmaları nerdeyse imkansız hale gelir çünkü..
Şimdi bu konuda söyleyecek sözüm çok.. Ama ben, işi uzmanına bırakmak istiyorum. Rıza Türmen Üstadımız AİHM'in en saygın yargıçlarından biriydi yıllardır. Emekli oldu, döndü.. Konuyu en iyi değerlendirecek durumda.. Değerlendirmesi de gerekiyor, çünkü işin içinde Özel Hayatın Gizliliği ve Basın Özgürlüğü gibi çok saygın iki hak var..
Tahminlere, yorumlar değil, kesin hükümler gerek.. Bunu yapacak en iyi uzman da Rıza Türmen hocamız..
Yazar, bana yollarsan, aynen yayınlarım hocam.. Saygılarımla..