"Sevgili Hıncal, son birkaç yıl içinde en az elli kez haktan, hukuk ve adaletten bahseden yazı yazdın. İçinin ne kadar yandığını biliyorum.
Biraz teselli olur mu bilmem ama, bugün tüm dünyada uygulanan laik hukuk sistemi bu topraklarda hazırlandı ve Konstantinople'dan yani İstanbul'dan bütün dünyaya yayıldı" diye başlıyordu, Üstad Radi Dikici'nin bu hafta bana yolladığı not.. Tabii, ardında, onun eşsiz üslubuyla roman gibi anlattığı tarihsel yazıyla.. Sunuyorum..
***
Jüstinyen Roma-Bizans tahtına geçtiği 527 yılında iki önemli konunun mutlaka çözülmesi gerekli olduğunu gördü. Bunlardan biri nüfusu göçler nedeniyle 500 bine varmış Konstantinople'daki kötü yerleşim, diğeri bin yıllık Roma İmparatorluğu'ndaki hukuki karmaşaydı. Bin yıl içinde yayınlanan hangi kanunun, kararnamelerin ve imparatorluk emirnamelerinin yürürlükte olduğunu hiç kimse bilmiyordu. Adalet dağıtımı aksadığı gibi üniversitedeki hukuk eğitiminde de büyük karmaşa vardı.
İmparatorluk şanslıydı. İmparatorun yardımcılarından biri olan
Tribonian hukuk alanında dahiydi. Ancak iki küçük kusuru vardı. Hıristiyan dünyasında o bir kere pagandı yani çok tanrılı dine inanıyordu ve ona yapılan başvuruları belirli hediye almadan halletmezdi. Yani
rüşvet alırdı. Jüstinyen iki yıl sonra, 529 yılında şartların olgunlaştığını düşünerek Tribonian'ı huzura çağırdı.
"Tribonian, gerek İmparator Konstantin, gerekse İmparator Theodosius zamanında yapılan çalışmalar, kendi dönemlerinde çıkan kanunların düzenlenmesiyle sınırlı kaldı. Bu imparatorluktaki hukuki karmaşayı önleyemedi. Senden çok hızlı bir çalışma ile bir düzenleme yapmanı istiyorum. Bu konuda tam yetkilisin," dedi.
"Emredersiniz majeste."
Tribonian, bir hafta içinde dönemin en büyük hukuk alimlerinden bir komisyon kurdu ve çalışmaya başladılar.
13 ay gibi kısa bir zaman içinde çalışma tamamlandı. Hangi tarihte çıkarılmış olursa olsun yürürlükteki Roma İmparatorluğu'nun bütün kanunları bir araya getirildi ve düzenlendi.. Hükmü kalmamış yasalar iptal edildi. Bu, imparatorluk kurulduğundan bu yana ilk defa yapılan en büyük hukuki düzenlemeydi.
Jüstinyen Kodeksi olarak adlandırıldı. Yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Ancak kodeksin sorunları çözmediği kısa zamanda anlaşılınca farklı bir düzenlemenin yapılması gereği ortaya çıktı. İmparator önce Tribonian'ı yüksek hakimliğe (Bugünün Adalet Bakanlığına eşdeğer bir görev) atadı.
530 yılının Kasım ayı ortalarında sabah Tribonian'ı tekrar çağırdı. Yanında İmparatoriçe Theodora da vardı.
"Tribonian, çok başarılı bir çalışma yaptınız. Ben bunu hukuki düzenlemenin ilk adımı sayıyorum. Şimdi bunu ileri götürmeliyiz.
Öyle bir hukuk sistemi yaratmalıyız ki, gelecekte bile hukuk sisteminin temelini teşkil etmeli ve adalet dağıtımının tek kaynağı olmalı." "Majeste bunu yapabiliriz. Bana biraz daha yetki, eleman ve daha fazla zaman vermelisiniz."
"Olur, ama nedenini açıkla."
"Çünkü sadece Konstantinople'daki hukukçularla bunu hazırlayabilmem mümkün değildir. Ülkenin diğer bölgelerinde bulunan, her biri ayrı konuda ihtisas sahibi hukuk alimlerinin desteğine ihtiyacım var. Bunlarla kuracağım komisyondaki her üyeye ayrı bir hukuk alanını vereceğim. Yine her üyenin kendisine bağlı genç ve yetenekli hukukçulardan kurulacak birer ekip olmalı. "
"O zaman Narses'e (Jüstinyen'in yardımcısı) uğra birlikte bir emirname hazırlayın ve bana getirin. Derhal. Gecikmeden."
16 kişiden kurulu yeni hukuki komisyon 15 Aralık 530 Pazar günü Tribonian'ın başkanlığında faaliyete geçti. Komisyonun üyeleri arasında bir sivil yönetici, çeşitli alanlarda ihtisası olan ve ikisi Antakya'dan 11 seçkin hukukçu, 4 hukuk profesörü vardı. Hocalardan ikisi Beyrut, diğer ikisi Konstantinople Üniversitesi'nden katılmıştı. Bu sefer de tümüyle yeni bir düzenleme yapılacaktı. Onun için önce bütün eski Roma Hukuku kayıtlarının gözden geçirilmesi gerekiyordu. Buradan hareketle kanunların ve yasal hüküm ifade eden bütün kural ve anlaşmaların genel çerçevesi çizilecekti.
(Haftaya devam edeceğiz, tabii..)