Erkek egemen bir dünyada yaşadığımızı haykırır, feministler durmadan.. Tamam, haklılar..
Bu egemen erkekleri yetiştirenlerin, kadınlar, annelerimiz olduğunu bir yana koyalım. Medyada da erkek egemenliği var, o da kabul.. Ama magazin ekleri ve sayfalarının "Kadın egemen olduğuna" itiraz eden var mı?.
Peki o zaman nedir o "Kadın"ların, erkek egemen bakış açıları.. Yorumları..
Son günlerde iki önemli magazin olayı yaşadık.
Caner Erkin ve Ebru Gündeş olayları..
İkisinde de, başta kadın yazarlarımızın yorumları, tam erkek açısından, erkekçe..
Eşinin tutuklandığı hafta, TV'de programına çıktığı için Ebru Gündeş yerden yere vuruldu. Ebru ile aram iyi değildir. Bu ülkenin en büyük alaturka şarkıcısı iken ille de "Arabesk" deyince, dinleyemez oldum ve kızdım da.. O ayrı.. Şimdi olayın tersini düşünün.. Diyelim Ebru, bir vergi sorunu yüzünden mesela göz altına alındı. Eşinin tüm işini gücünü bırakıp eve kapanması mı gerekirdi..
"İşine gitti" diye adamı eleştirir miydik..
Hayır!..
Niye?..
Çünkü o erkek!..
Caner'in eşi evlilik dışı bir şeyler yaşamış belli. Ama bitmiş. Karı koca barışmışlar. Kabullenemiyoruz..
Ayni şeyi Caner yapsa tepki gösterir miydik?.
Hayır!..
Niye?..
Çünkü o erkek!..
Peki nerde "Feminist" yazarlar?.
Onu da ben mi yapacağım, bir erkek olarak, erkek egemen dünyada, "Feminist" ben mi olacağım?.