Mustafa Balbay 6 Mart 2009'da tutuklandı ve mahkum olduğu 5 Ağustos 2013'e kadar, mahkumiyete dönüşen bir süre, toplam 4 yıl 5 ay tutuklu kaldı. Bu arada milletvekili seçilmesine rağmen, Meclis'e gelip yemin etmesine ve yasama görevini yerine getirmesine engel olundu.
Balbay, Anayasa Mahkemesi'ne kişisel başvuru hakkını kullandı. Mahkeme, çarşamba günü çalışmalarını bitirdi ve açıkladı..
"Yasama faaliyetlerine katılamadığı, yasama faaliyetlerini yerine getirmesinin engellendiği ve bu nedenle hak ihlali olduğu..
Yasama faaliyetlerine katılmadığı gerekçesiyle milletin temsil yetkisinin ölçüsüzce ihlal edildiği..
Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişinin, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkının ihlal edildiği..
Seçme ve seçilme hakkının ihlal edildiği.." kararına varılmıştı.
Varılmıştı da ne yapılmıştı peki, bunca Anayasal Hakkın ihlaline, Balbay'ın mahkumiyete dönüşen uzun süre tutuklu kalmasına, halkın oyları ile seçildiği Meclis'e gelip görev yapmasının engellenmesine karşı ne karar alınmıştı..
5 bin lira tazminat..
4 sene 5 ay içerde yatmanın, milletin verdiği görevi yapamamanın karşılığı, 5 bin lira tazminat..
Bu cezayı kim ödeyecek peki?.
Balbay'ın 4 yıl 5 ay tutuklu kalmasına, bunca hakkının ihlal edilmesine sebep olan mahkeme üyeleri ve savcı mı?.
Güldürmeyin beni..
Hapishanede geçen 4 yıl 5 ayın cezasını ben ödeyeceğim.. Ben Hıncal Uluç vergilerimle ödeyeceğim.
Yani suçlu benim.
Affet beni Balbay!..