"Hukuk asgari mantıktır!.."
Mekteb-i Mülkiye'de öyle öğrendik. Şimdi soruyorum.
Bir suçtan mahkum olmuşsunuz. Yarısını yatmışsınız.. Hapishanedeki davranışlarınız ve "Bir daha yapmam" sözünüz üzerine tahliye hakkınız doğmuş. Durumunuz incelenmiş ve "Bilmem kaç yıl içinde suç işlemediğiniz takdirde" diye tahliye edilmişsiniz.
Sonra, birisi hakkınızda bir ihbarda bulunmuş. Savcılar ihbarı kovuşturmaya değer bulmuşlar.
Hadi, yeniden içeri gireceksiniz?.
"Bre aman, bu daha kovuşturma. Ben suç falan işlemedim ki.."
Ee.. Ülkede de yasalar var, "Suçu kesinleşene kadar herkes masumdur."
O zaman siz de yeni suçunuz kesinleşene kadar masumsunuz. O zaman nasıl verdiğiniz sözü ihlal etmiş olursunuz?.
Bir ihbar, bir hakkın işlemesini durdurur mu?.
Efendim böyle bir yasa varmış.
Varsa iptal edilir. Anayasa Mahkemesi ne güne duruyor.
Mahkemeye başvuruyorsunuz. Mahkeme sizi haklı bulup, yeniden tutuklanmanızı gerektiren o yasanın Anayasa'ya aykırı olduğunu düşünüyor ve Anayasa Mahkemesi'ne gidiyor.
Anayasa Mahkemesi ki, Anayasa'ya aykırı yasaları kaldırmak için kurulmuştur. Yasaları resen inceleme yetkisi de vardır..
Bakmıyor bile itirazın aslına..
"Bu mahkeme senin mahkemen değil, onun başvurusuna bakmam ben" deyip kenara itiyor.
"Yahu senin adın Anayasa Mahkemesi.. Bu ülkede Anayasa'ya aykırı yasaları temizlemek için kuruldun. Sen en 'Esas' Mahkemesin.. Bu kadar yanlış bir yasa, itiraz eden yanlış diye yürürlükte kalır mı?. Bir vatandaş pisi pisine içeri girer mi?. Yarın ya beraat ederse ne olacak?. Yattığı günlerin hesabını kim verecek, ey en büyük, en güvendiğimiz mahkeme" demez misiniz, şimdi siz, asgari mantıkla?.