Kültür Üniversitesi öğrencilerinden Damla H. "Ben maalesef o konsere gelemeyenlerdenim. Salonun yarısının boş oluşu siteminiz, konsere katılamamaktan ötürü zaten üzgün bizlere değil, böyle bir konseri vize dönemine denk getiren yönetime olmalı" diye mail atmış..
Hayır Sevgili Damla, hayır.. Sitemim hala size..
Ayağınıza, okulunuza gelmiş harika bir kültür ve sanat etkinliğini kaçırmanın özrü olamaz..
Ben zamanın en zor okullarından Siyasal Bilgiler'de okudum. Vize değil, ertesi gün "Final" sınavım varken, Arthur Rubinstein konserine gittiğimi bilirim.. Koca Rubinstein Türkiye'ye gelmiş. Kaçar mı?. Bugün bu ülkede Rubinstein'i canlı dinleyen üç beş kişiden biriyim ben. En az Mülkiye diplomam kadar kıymetlidir o konseri yaşamış olmam..
Onun için bana anlatmayın. Vize sınavına okulda çalışırsınız. İki saat ara verir, konser salonuna girer, sonra tekrar devam edersiniz.. Hepsi o kadar.. Üstelik o iki saatlik muhteşem kafa dinlemesi, ders çalışmanızın etkisini de güçlendirir.
Bana sakın "İki saatim dahi yok" deme Sevgili Damla.. Sizin kuşağın akıllı telefonlar başında günde kaç saat geçirdiğini iyi biliyorum..
"Vizem var" diye telini kapayan var mı aranızda?.
Bir de.. Boğaziçi'nde her hafta konser var, sizdeki gibi ayda bir değil. Buna rağmen her konser dolu.. Onlarda vize yok mu?. Yoksa Boğaziçi çok palavra bir okul mu?.