Hiçbir şey değiştirmeyi beceremeyen, başaramayanlar, şekil değiştirir bizim meslekte.. 1957'den bu yana tecrübelerim öğretti.
NTV'yi sevgili dostlarım Cem (Aydın) ve Ömer (Özgüner) yönetiyordu. Cem ayrıldı, Ömer Star'a kaydı, daha büyük görevler yüklendi. NTV'ye kim geldi bilmiyorum ama "Ben geldim" demek için şeklini değiştirerek başladı işe ve ben artık NTV'den soğumaya başladım.
Alt yazılar ki, haber televizyonculuğunun yüzde 80'idir, sistem değiştirdi. Artık kaymıyor. Toptan gidiyor cümle, yenisi geliyor. Hem okuması zorlaştı, hem yazması. Haberi artık bir ekran boyunda bitirmek zorundasınız. Özel ihtisas dalı.. NTV'de bu alt yazıları en ucuz adamlar hazırlıyor oysa.. Öyle atmasyon, öyle eski..
En alt köşede en çok bakılan bir minik çerçeve vardı. Saat ve borsa.. Doları, falanı filanı açar açmaz görürdük. Onu sol tepeye taşıdılar. Sağda zaten NTV logosu var. Tepe logo doldu. Ekran kirlenmesi. Şimdi bir de bu en çok bakılan bu minik haber çerçevesinin üstüne kuş kondurmaya başladılar. Şaka maka değil. Eve gelip açıyorum NTV'yi, "Ne olmuş" diye.. Köşede bir kuş.. Niye konmuş bu kuş, bilene aşk olsun?. Kuş dediğim güvercin.. Haberci kuş.. Haberci kuş haberi kapıyor, bakar mısınız?.
Kaç kez NTV'nin ilk gününden beri her şeyi, emektarı dostum Erman'ı aradım. Erman Yerdelen'i.. "Bu değişikliklerin hepsi kötü oldu" diye..
İşe yaramadı.. Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil, ben de yazmaya karar verdim..
Nuri Çolakoğlu bu televizyonu kurduğu günden beri en sadık izleyicisi ben, artık kanalımdan vaz geçiyorum, bilesiniz..