Sabah sabah baktım, bilgisayarımda bir yazı.. Antalya'dan Özer (Saraçoğlu) göndermiş.. "Ağabey, ben bayıldım, ne dersin" diye bir not koyarak.. Okudum, ben de bayıldım.. Gene Antalya ama, konu başka.. Çok ama çok önemli ve güncel..
Recep Yavuz, kimdir, necidir, bilmiyorum.. Ama çok şeyi biliyor, iyi de anlatıyor..
Okuyun, siz de bayılacaksınız..
***
Aylar öncesinden hazırlıklar yapıldı, bütün dünyaya duyuruldu, gül döktük yollarına, en modelli arabalarla törenlerle karşıladık, (Eline sağlık Öner, tebrikler Milenyum Golf) Boğaz'ı bile kapattık bir vuruş yapsın Asya'dan Avrupa'ya diye..
Bir Dünya Starını getirdik ya Türkiye'ye!..
Ardından Uluslararası turnuvanın Türkiye ayağı için Antalya'ya geldi
Tiger Woods. Dünya standartlarındaki Maxx Royal otelinde kaldı, dünyanın en prestijli sahalarından Montgomery'de ilk vuruşlarını yaptı. Kendisi bile şaşırıp kaldı bu mükemmel tesisleri görünce. Günlerdir yabancı TV'ler Belek'ten yemyeşil çim kokulu yayınlar yapıyorlar.
Turnuva güzel güzel devam ederken, özeleştiri ve fikir üretmede üzerine kimseyi tanımadığım
Özer Saracoğlu patlattı soruyu:
"Ya Tiger Woods Antalya'da yemek yemek isterse nereye götüreceğiz? Bir turnuva akşamında Toroslar'a doğru soluklanırken, 'Adını çok duyduğum. Antalya, turizmin merkezi olmuş.. Şöyle bir gün batımında, denize nazır bir mekanda, meşhur Akdeniz mutfağınızı bir tatsak' dese ne yapacağız?"
İşte o zaman hapı yuttuk! 11 milyon turistin hiçbiri Antalya'da akşam yemek yemediği ve çoğu da Antalya'yı uzaktan bile görmeden ülkesine döndüğü için elimiz ayağımıza dolaşır herhalde.
Bu kentte, Tiger'a yemek yedireceğimiz ne doğru dürüst uluslararası üne sahip restoranımız, ne de akşam yemeği üstüne gezdirebileceğimiz bir eğlence yerlerimiz var. Antalya hatırasını da hep birlikte Yivli Minare'nin önünde çektiririz.
Saracoğlu, öyle haklı ki?. Servetler yatırılarak yapılan otellere uygun bir şehir yaratamadık ne yazık ki. 2020 yılının otellerini yaparken, Antalya'dan bir Bodrum, Alaçatı, Çeşme, Silifke çıkaramadık bir türlü. Hâlâ gözü yeni otel, yeni yatak peşinde olan onlarca yatırımcı var. Onlar sadece 'yatır' ımcı. Gezdirimci, eğlendirimci, yaşatayımcı değil yatırımcı.
Gelsin yatsın turist!
Turizmin yönü hep denize dönük kaldı. Utancımızdan yüzümüzü Toroslara çeviremiyoruz. O zaman da elimiz ayağımıza dolaşıyor, bir dünya starı şehre gelince... Hadi Tiger Woods tutturdu Antalya'da yemek yiyecek! Ikındık, sıkındık manzara dedik, deniz dedik, meze dedik, tandır dedik kandırdık, 7 Mehmet'e götürdük.
Bu turnuva seneye yine var! Seneye ne yapacağız? Oysa
Tiger seneye geldiğinde ilave 30 bin yatak daha gelmiş olacak Antalya'ya, ama Antalya için yapılmış, dünya markası olabilecek, ne bir restoranımız, ne bir eğlence merkezimiz, ne de gezdirebileceğimiz bir meydan, bir mekanımız olacak.
O yüzden şimdiden önereyim de boşuna paniklemeyelim.
Tiger Woods'u seneye faytona bindirip, sanayi köftecisine götürelim. Hiç olmazsa otantik, motantik der yuttururuz.
Menfaatler rüzgârına kapılmış, denize, güneşe kilitlenmiş zihniyetler aklını başına devşirip Antalya içinde prestijli yatırımlara yönelmedikçe Obama'yı da Kaleiçi'nde eşekle gezdiririz biz..