Olup biteni hep beraber gördük. Olimpiyat Stadındaki Beşiktaş-Galatasaray maçında yaşanan olaylar bizi 110 yıl öncesine götürdü. Yeni uçmaya başlayan kartalın karakola ilk çekilişini hatırladım. ("Yahu o maç oynanalı haftalar oldu, yeni mi aklın başına geldi" demeyin, sakın. Koca federasyon o maçın kararını yeni verebildi, ne diyorsunuz siz?.) İstanbul 1900'lerin ilk yıllarını yaşıyordu.
Spor, Osmanlı Devleti'nde nerdeyse hiç yoktu..
Spora destek olması gereken devlet tam tersine köstek oluyordu. Kulüplerin kurulması ve faaliyete geçmesine siyasal nedenlerle izin verilmiyordu. Saray, her türlü toplantı ve gösteriye yasak koyduğundan gençler bir araya gelip, eğlenmek için bile spor yapamıyorlardı.
Gene de 1902 yılının Kasım ayında Beşiktaş çevresindeki semt gençleri Serencebey'de bir araya geldiler ve kulüp kurmaya karar verdiler.. Bu 26 genç ancak 1903 yılının Mart ayında amaçlarına ulaşabildiler ama Serencebey Osman Paşa Konağı'nda bu toplantı, "Kartal'ın Doğuşu" nun temeli oldu.
Bilinen kurucuların dışında ordu ve siyasetin en önemli kişileri de olaya sahiplendiler, katıldılar, desteklediler..
İlk şehit pilotumuz Fethi Bey, bağımsızlığının önderlerinden Fuat Balkan, Refik Bey, Mazhar Kazancı, Ziyaeddin Karamürsel, Beyoğlu Mutasarrıfı Muhittin Paşa, Şükrü Paşa, Müşir Fuat Paşa, Ahmet Paşa ve Kılıç Ali bunlar arasındaydı...
Osmanlı Devleti'nin önemli bürokratlarından Osman Paşa'nın, öncülere tahsis ettiği konağının dolup boşalması dönemin baskı yönetimi için hayli dikkat çekici bulunmuştu. Gençler, konakta spor çalışmaları adı altında acaba başka emeller peşinde mi koşuyordu?
Jurnal üstüne jurnal... Beşiktaşlılar uyarıları dikkate almamışlardı. Çalışmalar ve toplantılar daha bir istek ve gayretle devam ediyor giderek Muradiye, Valde Çeşme ve Beşiktaş Çarşı ile katılımlar büyüyordu.
Bu gelişmeler bir Cuma günü, beklenen baskını getirdi. Sporcular ve idmanı takip eden Beşiktaşlılar sivil ve resmi hafiyeler tarafından Hasan Paşa Karakolu'na götürüldüler, sorguya çekildiler.. İlk zabıtlar tutuldu, kulübün kapatılması yolunda ilk adımlar tamamlandı.
Ancak kararın gençler arasında büyük infiale sebep olacağını düşünen bazı siyasiler harekete geçtiler. Soruşturmayı rafa kaldırtan kişi saray üzerinde son derece etkisi olan Seryaver Mehmet Paşa oldu.. Onun çabaları ile Beşiktaşlı gençlerin spor yapmaları mümkün olabildi.
1903 yılında İtalya'dan gelen eskrimcilerin padişah huzurunda Fuat ve Münir Beyler ile yaptıkları gösteri fevkalade beğenilince, peşinde jurnalcilerin dolaştığı Beşiktaş gençleri, takdire mazhar bir kulübe dönüşme fırsatı buldular..