Ünal Aysal'ı çok eleştirdim.. Hem de sert eleştirdim.. Ama Sezar'ın hakkı Sezar'a.. Bu defa alkış..
Kendi savunmasını yapacağına, söze Galatasaray'a saldırarak başlayan Aziz Yıldırım'a verdiği yanıt, bir ders.. Sportmenlik dersi..
Enfes de bir edebi metin..
Biz "Ezeli rakip, ebedi dost" diye büyüyen kuşaklarız.. Dünyaya örnekti, Galatasaray/ Fenerbahçe, bu sloganla.. Lafta kalan değil, yaşanan.. Gördüm ve yaşadım..
Sonra adını anmayacağım bir Fener Başkanı çıktı. Spora "Düşman" lafını soktu, Galatasaray'ı da düşman ilan etti. Aziz Yıldırım onun izinde yürüdü..
Emir verdikleri, kendilerini bitirme pahasına Galatasaray nefreti, düşmanlığı kustular. Bittiler de..
Aziz Yıldırım onları geri çekti, ön safa başkalarını sürdü..
Şimdi tutuklanınca da "Savunma" adı altında sazı kendi ellerine aldı ne yazık ki..
Sporumuzda, kini, nefreti, düşmanlığı tahrik etmenin kimseye faydası yok.
Olayların başından beri "Ben masumum ve masum olduğumu kanıtlayacağım" diye alkışladığım bir dik duruş sergileyen Aziz Yıldırım, savunmasına "Hayali" Galatasaray ithamları ile başlayınca şaşıranların başında geliyordum.
Ünal Aysal'ın, tahriklere ve kullanılan üsluba kapılmadan verdiği yanıt harikaydı..
Alkış!.. Alkış!..