Dünyada milyarlarca insan, ayni takvimi kullandıkları için, (Maya Takvimi geleneğini sürdüren Perulu Şamanlar dahil) o milyarlarca insanla birlikte yeni yıla girişi kutlar ve dil, din, kan ayrılığı olmaksızın, yılda bir defa hiç değilse "İnsan" olmanın "Biz" olmanın mutluğunu yaşarken bizde "Ben yılbaşını kutlamadım" diye övünenlerin özellikle bu hafta sinemaya gidip "Yılbaşı Gecesi/ New Year's Eve" filmini izlemelerini tavsiye ederim..
İyi izlemelerini, özellikle de, ilk yarı biterken Hillary Swank'ın yaptığı "Yeni yıl ne demek" konuşmasının kelimesini kaçırmamalarını tavsiye ederim.. Şartlanmış kafaları, klişelere boğulmuş beyinleri izin verirse tabii.. Elimde olsaydı, bu konuşmanın tümünü köşemde yayınlardım. Okurlardan biri bulur da bana yollarsa gene yayınlarım. Çünkü zamanı geçmez. İnsanlar, ama "İnsanlar" yaşadıkça zamanı geçmez o düşüncelerin..
Özeti mi?.
Yeni yıl, yeni umuttur.. Her şeye yeniden başlamak, kendin dahil herkese ikinci şans tanımak için umut.. Umut için gereken şey de sevgidir..
Size bir şey diyeyim mi?.. Filmi seyrederken sık sık kendime "Oğlum Hıncal sen yaşlandın artık" dedim.. Yahu ben bu kadar sulu göz değildim.. İkide birde gözlerim sulanıyor..
Hepsi de mutluluk ve sevgi dolu sahnelerde.. Yoksa öyle ağlatan facialar, dramlar falan yok.. Filmin aslı, komedi..
Yılbaşı Gecesi, bir yeni yıl arifesi sabahı New York'ta başlıyor.. Herkes yeni yıla giriş için hazırlık peşinde.. Times Meydanında, ünlü küre 97'inci defa, binlerce New Yorklu'nun geri sayışı ile inecek.. İnişi 2 milyar insan televizyonlarda canlı izleyecek..
İşte bu New York'ta, o gün iç içe geçmiş hikayeleri anlatıyor film.. Ama ne kadar güzel, ne kadar şiirsel.. Dünya zengini bir kadro.. "Aaa.. Şu da var.. Bu var" demekten bir hal oluyorsunuz, sahneler ilerledikçe..
Bu filme gidin.. İşi gücü bırakıp gidin.. Hem çok hoş vakit geçirirsiniz, hem de hepimizin şiddetle ihtiyacı olduğu duyguları bir daha yaşarsınız..
Filmden daha mutlu, ama en önemlisi daha "İnsan" olarak çıkacağınızdan emin olun..