"40 para etmez Kırkpınar" yazım üzerine Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi aradı..
"Biraz sert ama yazınız, esasta haklısınız" dedi..
"Sayın Başkan, bir yığın yalancı ve yalakanın arasında tek başına doğruyu söylemek zorunda kalırsanız sesinizi yükseltmelisiniz, yoksa kaynar gidersiniz" dedim..
Başkan, televizyon tarafından yayınlanan baş pehlivanlık final güreşinin izleyenleri sıkıntıdan patlattığında bizimle müttefik..
"Ama bizim işimiz sadece organize etmek. Kuralları yapmak Güreş Federasyonu'na ait. Yıllardır başvuruyorum, ama dokunmuyorlar" dedi.
Federasyonun duyarsızlığı ve cesaretsizliği yüzünden dünya çapında ilgi çekecek tarihi Kırkpınar Festivali, yerel bir olaya dönüşüyor, ora insanını bile sıkıyor..
45 dakika, kafa kafaya vermiş iki iri yarı adamı kim izler..
Yahu doğru dürüst peşrev kalmamış.. Ki o peşrev, yağlı güreşin ruhudur.. Açsınlar Japon televizyonunu ve geleneksel sumoda güreşler, nasıl ayin gibi başlar görsünler..
Cazgırın pehlivanları tanıtımı şiirseldir. Coşku verir.. Hani?.
Güreşin yüzlerce oyunu vardır..
Hani dalanlar, hani boyundurukla cevap verenler.. Hani biri elini bırakmadığı için öbürü boğmağa devam eden pehlivanlar.. Hani çapraza girip sürenler.. Hani kurt kapanına alıp, nerdeyse boynunu kıranlar..
"Kıran kırana"dır, yağlı güreş, şaşırmayın.. Hani iç kazık?. Hani sarma?.. Hani kaz kanadı?.
Yahu el ense yok, tırpan yok..
Bunların hiçbirine teşebbüs yok..
Bu mudur, 650 yıllık Kırkpınar'ın "Baş" güreşi..
Federasyon bu işi derhal ele almalı.. Almazsa, birileri federasyonu ele almalı..
Ata sporunu, gerçek ata sporunu, bu muhteşem tarihi daha fazla komikleştirmeyin!..
Boş pehlivanlara, baş pehlivan demeyin!..