Köye yeni gelen rahip, pazar ayini sonunda İnancın Gücü'nü anlatmış uzun uzun..
Sonra, ayine koltuk değnekleriyle gelen Henry'ye "Şu paravanın arkasına geç" demiş.. Sonra öndekilerden birine sormuş..
"Senin adın ne?.."
R..r..rr.. Robert pe..pe.. peder!..." "Anlaşıldı" demiş rahip.. "Sen de geç bakalım paravanın arkasına.."
Sonra cemaate dönmüş.. "Şimdi hep birlikte Henry ve Robert'ın iyileşmeleri için dua edeceğiz. Ama iyice konsantre olarak.."
Cemaat gözlerini yummuş.. Rahiple mırıldanmışlar uzun duayı..
Bitince rahip bağırmış.. "Henry!.. Koltuk değneklerini bırak!.."
Birden bir gürültü kopmuş, paravanın arkasında..
"Ne oldu" diye haykırmış, Rahip.. "He.. He.. Henry, te.. te.. tepe.. ta.. ta.. taklak.. dü..düü..düştü, pe..pe.. peder!..."