Fıkra Mustafa Arpacı'dan..
Zil sesine koşarak kapıyı açan adam eski bir dostu ve iri bir köpekle karşılaştı.
Elbette tereddütsüz içeri aldı. İki arkadaş daha oturmadan, köpek bir masa lambası ile kıymetli birkaç bibloyu devirdi. Sonra da en rahat koltuklardan birine yerleşti ve koltuğun ahşap kollarını yalayıp kemirmeye başladı.
Evin sahibi köpeğin yaptıklarını içi cız ederek seyretse de eski dostunu kaybetmek istemediğinden ses çıkarmadı.. Çaylar içilip misafir gitmek üzere ayağa kalkınca da, köpek yüzünden içten içe sinir krizleri geçirdiğini belli etmemeye çalışarak dostuna "Köpeğini unutma" dedi. "Yok yahu" dedi, eski arkadaşı.. "Ben de onu senin köpeğin zannetmiştim"