İNGİLTERE'DE üniversiteli gençler, porno filmlerinin görüntülerini karşı apartmanın duvarına yansıtıp mahalleye izletmişler. Haberi okurken nasıl güldüm.
Biz de yapmıştık üniversitedeyken, ama bir başka türlü..
O zaman sekiz milim filmler vardı. Yasak, kaçak.. Biri buldu mu, gösterici de temin etti mi birinin evinde toplanırdık. Kimin evi boşsa..
Bir gün benim elime geçti. Avrupa'ya gitmiş, Paris sokaklarından almışım. Mülkiye kantininde bir arkadaş "Bende makine var" dedi.. Ahmet (Kışlalı tabii, kim olacak) "Bizim ev boş" dedi.. Gece, Ahmetlerde toplandık. Sinema hazır ama perde yok.. Bir çarşaf bulduk.. Asacak şey yok bu defa.. Salonda kocaman pencere var, panoramik. Onun kornişlerine tutturduk, başladık seyretmeye.. Bir ara sokaktan sesler gelmeye başladı. Merak edip çarşafı araladım ki, mahallenin bütün gençleri toplanmış, bahçe duvarına oturmuş bizim pencereye bakıyor. Meğer beyaz çarşaf görüntüyü aynen arkaya geçirirmiş. Biz de cehalet ve aceleden, pencerenin perdesini çekmeden çarşafı asınca, mahallede şenlik!..