Amerika'da yaşayan bir okurdan, Kemal Dünüroğlu'ndan aldığım mektubu okumak ister misiniz?.
***
Hıncal Ağabey,
Çocukla Çocuklaşma Sanatı yazınız harika. Sekiz yıldır Amerika'da ikamet ediyorum. İki çocuğum var, oğlum 6, kızım 4 yaşında. Oğlum bu sene vampir, kızım ise çita kılığıyla kutladı Cadılar Bayramı'nı.. Oturduğumuz kentte evler büyük bir alana yayıldığından çocukların güvenliğini garantiye almak için kent merkezindeki sokaklar polisler tarafından trafiğe kapandı. Kent sakinleri arabalarını sokaklara değil, kilise, postane, okul bahçelerine park ettiler. İtfaiye arabası bile çocuklara şeker dağıttı.
Polisler trafiği başka yollara yönlendirerek, çocukların dilediklerince gezmelerine ve eğlenmelerine yardımcı oldular.
Koca koca insanlar palyaço, vampir, robocop kılıklarına girip, arabalarını saatler ve de çok paralar harcayarak kılıktan kılığa sokup çocuklara şeker dağıttılar.
Okul kütüphanesi görevlileri, belediye çalışanları dahil..
Dürüst olmak gerekirse, çocuklarıma bakarken mutlu olduğum kadar, için için de kıskanıyordum.
Polisin çocuklar için yolu kapatarak bu şenliği bir karnavala dönüştürmesini kıskanıyordum..
Eve geldiğimizde çocuklarımın torbalarını açarak şekerlerini saymaları, favori şekerlerini ayırmaları sırasında gözlerindeki ışığın, sevincin bana yaşattığı mutluluğu tarif edecek bir kelime de yok!..