Cumartesi sabahı onda çaldı telefonum.. TBMM Başkanı M. Ali Şahin arıyordu.. Köyünden.. İlk hafta sonu tatilinde babasının elini öpmeğe gitmişti, ordan.. Dağ yolunda sabah yürüyüşüne çıkmış.. Uzun da yürümüş olmalı, nefes nefese biraz..
"Seni köyüme getirmeliyim" dedi önce.. "Buraları görmelisin.."
O sabah çıkan yazımı, erkenden iletmişler..
"Garip teklif" demiştim hani..
Dr. Mehmet Haberal'ın tutukluluk halini hastanede geçirmesini önermiştim.. "Hastalanan tutuklu, hayatı kurtulsun" diye hastaneye yollanıyor da, başkalarının hayatını kurtaracak dünya çapında bir doktor niçin hapishanede bekletiliyor" demiştim.
Dava sürecine ilişkin tek kelime etmedim. Dr. Haberal'ın tutuklanma sebeplerini, tutukluluğunun haklı olup olmadığını tartışmadım. Çok ama çok başka bir şey önerdim.
Dr. Haberal, dünyanın en önde gelen organ nakli operatörlerinden.. Organ nakli programlanabilen ameliyat değildir. Hasta kalp, böbrek, karaciğerle beraber ölümü de bekler.. Organın ne zaman bulunacağı belli olmaz. Bulunduğu anda, hasta ve doktor hazır olmalıdır.. O saat..
Yani Dr. Haberal, tutukluluk halini Silivri'de dört duvar arasında vakit öldürerek geçireceğine, kendi hastanesinde tutulsa ve hayat kurtarma anında hazır olup ameliyathaneye koşarak, o dünya çapında operatör mahareti ve altın parmaklarıyla hayatları kurtarmaya devam etse olmaz mıydı?.
Bunu sordum ve TBMM yeni Başkanı, eski Adalet Bakanı Sevgili Dostum M. Ali Şahin'e seslendim..
"Dr. Haberal, eşinize böbrek nakleden ve onu yaşama döndüren doktordur. Durumu en iyi bilenlerdensiniz.. Bir şey yapılamaz mı" diye..
"Haberal tutuklandığında eşim onun hastanesinde yatıyordu. Bir gün evvel ben de ordaydım" dedi, Şahin.. "Doktorla uzun uzun konuştuk hatta. Haklısın durumu en iyi bilenlerdenim. Şimdi, ortada yargıya intikal etmiş bir olay var ve bizim yargıya müdahale etmek gibi bir düşüncemiz olamaz.. Ne var ki, tamamen insancıl sebeplerle yazıldığı açık bu yazının mesajı gerekli yerlere ulaşmıştır bence" dedi..
Haklıydı..
Ben de mesajın yerine ulaştığını düşünüyorum..
Şimdi iş, Dr. Haberal'ın avukatlarına düşüyor.. Ellerinde ameliyat için organ bekleyen Haberal hastalarının listesi ile mahkemeye başvurup, doktorun tutukluluk sürecini tıpkı acil hastalar gibi hastanede, gözaltında geçirmesini ve gerektiğinde ameliyata ve hayat kurtarmaya hazır olmasını talep etmeliler..
O zaman karar, Silivri yargıçlarına kalır..
Ben çıkacak kararı tahminde güçlük çekmiyorum..