MEDYAMIZDA Özgü Namal ile Nurgül Yeşilçay'ı birbirine kırdırma çabası var.. Magazincilerimiz son yıllarda kötü yola düşme eğilimindeler.. Güzelliklerin peşine düşüp, onlarla ilgi toplamak, onlarla tiraj, reyting yapmak varken, yalan yanlış dedikodularla insanları tuzağa düşürmek, onları kavga ortamına çekmek, buradan satış sağlamak ucuzluğunu tercih etmek.. Allahtan Özgü de, Nurgül de faka basmıyorlar..
Olacak şey değil..
Bunlar yabancı basını izlemiyorlar mı?.. Eloğlunun hatta olmayan yıldızları nasıl yaratıp, onlar sayesinde nasıl sattığını görmüyorlar mı?..
Biz olan yıldızlarımızı çamura sokmak için çırpınırken..
Özgü Namal dünya çapında bir oyuncu.. Birbiriyle taban tabana zıt rolleri, kendi hayatıymış gibi oynuyor.. Tanıyan bilir, oysa kendi hayatı bunları hiçbiri değil..
Gerçek Özgü'nün Beynelmilel'deki, Mutluluk'taki, reklamlardaki Özgü'yle uzaktan yakından ilgisi yok..
Nurgül Yeşilçay bir harika.. Olağanüstü bir oyun gücü var..
Uzaklarda dizi çektiği için meydanlarda görülmüyor.. Gözden ırak, gönülden ırak durumda.. Oysa Vildan Atasever de, yeni kuşağın büyük oyuncularından..
Bu üçünün ortak özellikleri de var..
Biri medyatik.. Üçü de çok güzel kızlar..
Genç, dişi, güzel..
Öteki hiç değil.. Üçünün de skandallardan uzak, çok düzenli yaşamları var. Özel hayatlarıyla medyada yer almaktan nefret ediyorlar..
Böyle olması bizimkilerin işine gelmiyor.. Olmayan skandalları yaratmak için çırpınıyor, hatta haber üretiyorlar.. Aşağılıyor, incitiyorlar..
Bizim gençliğimizde böyle değildi..
O zaman "Star" sisteminin ne olduğunu bilirdi magazin basını.. Satışın stardan geçtiğini bilirdi.. Yüceltirlerdi..
Dört büyükleri magazin basını adeta yaratmıştı..
Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray, Fatma Girik, Filiz Akın..
Hülya, Susuz Yaz'la uluslararası bir başlangıç yapmıştı.. Fatma Anadolu insanının sevgilisiydi.. Filiz'e Mekteb-i Mülkiye'de bütün sınıf âşıktık.. Soğuk bir kış gecesi, onu yakından görmek için Yeni'deki bir galaya kaç arkadaş otobüslerle taşınmıştık. Dönüşte otobüs motobüs kalmadığı için, eve nasıl döndüğümüzü hala hatırlarım.. Bizim sınıftan biri, en çalışkanımız Sönmez (Köksal) yıllar sonra da olsa, evlendi sonunda Filiz'le..
Çok sonra tanıştığım, insan olarak çok sevdiğim Türkan'ın filmlerine pek gitmezdim. Türkan Şoray kanunları yüzünden.. Ben öyle koşullu çevrilen filmleri sevmem.. Senaryo neyi gerektiriyorsa o olmalı..
Daha sonraki kuşakta muhteşem bir Hülya Avşar vardı ama, onun devrinde sinema tam bir gerileme dönemindeydi dünyada, televizyona yenilmiş.. Hülya, Berlin in Berlin'in o emsalsiz oyuncusu, sahneye çıkmak zorunda kaldı yaşamak için..
Daha sonraki dönemin en büyüğü Hande Ataizi'ydi.. Mum Kokulu Kadınlar'da olağanüstü bir oyunculuk sergiledi.. Ama ben hayatımda onun kadar yanlışı arka arkaya yapan birini daha görmedim. Olabileceğinin onda birini olamadı Hande.. Şimdi para için yaptığı şov maskaralığında kendini bitiriyor..
Başka..
Yıldız kolay yetişmiyor..
Özgü'ye, Nurgül'e, Vildan'a, bu yeni, bu genç kuşağa sahip çıkalım, dostlar!..