Sevgili Arda,
Başarman gerek.. Sadece kendin değil, benim için de başarman gerek.. Yıllarca Galatasaray'ın Teknik ve İdari yönetimlerine karşı seni savundum.. "Elinizde on Ribery edecek adam var, ona sahiplenin" dedim.. Sonunda Gerets'e rağmen formayı kapmayı başardın ve yeteneklerini dosta düşmana kanıtladın. Benim haklılığımı da.. Birinci perde bitti.
Şimdi ikinci perdedeyiz.. Seni finale götürecek ikinci perde.. Cannavaro gibi birisi "Yılın Futbolcusu" seçildi. Bu futbolun nerelere düştüğünün kanıtı.. Böyle bir ortamda çok genç yaşta zirveye çıkabilir, bir Maradona olabilirsin.. Yeteneklerin öyle..
Ama "zirve"ye çıkmak ve orada kalmak yetenek ötesinde de şeyler de gerektiriyor.. Maradona'nın bugünkü yerine bakar mısın?.. Ya da ondan çok daha yetenekli George Best'in, futbolunun f'sini oynayamadan sahalardan çekilip, alkolden ölmesine.. İşte en yakınından örnek.. Sergen.. Bu ülkenin en büyük yeteneklerinden biriydi.. İkinci kümede kadro dışı..
Baba Gündüz'ün (Kılıç) "Olacağı Kadar Olamayanlar" yazı dizisinin son halkası da olabilirsin, kendine gelmezsen..
Kendine nasıl geleceksin?.. 19 yaşında böylesi göklere çıkarılan, böylesi şöhrete kavuşan biri olarak bunu senden beklemem zor..
Bu Gerets ile bu Erdal Keser mi yardımcı olacak sana?.. Güldürme beni..
Galatasaray yönetimi seninle içten ilgilense, sonuçları çoktan görürdük..
Bu kulüpte, futbolculara profesyonel yardım edecek bir ruhsal danışman dahi yok.. Birisi varmış.. Kadın.. Benim genç futbolcum, gidip bir kadınla tüm sırlarını paylaşır mı?. Laf ola.. Sorarsan "Var" demek için..
Medya?.. Kutsal İttifak medyası seni bitirmek için işbirliği halinde.. Hakan'ı yok etmek için birleştikleri gibi.. Seni yok etmenin yolu, şişirmek.. Senin doruklara oturman için çırpınan ağabeylerinle aranı açmak..
Formanı şortunun içine sokmayışın, sahaya öyle çıkışın, dik başlılık ve kural tanımazlığının bir simgesiydi.. Uyardım.. Bu simgeyi anlamayanlar, ya da gayet iyi anladıkları halde, seni yok etmek için senden görünenler bana saldırdılar.. Forma dışarıda sahaya çıkmaya devam ettin. Bir yürekli hakem de çıkmadı "Sok içeri" diyecek.
Böylece "Meydan senin" sandın ve çirkin hareketlerini artırdın.
O herkesi üzdüğün sahneyi hatırla.. Üç büyük ayıbın vardı Arda..
Birincisi.. Yerde sancılar içinde kıvranıyordun. Gören ayağını kırılmış sanırdı. Sonra zemberek gibi yerinden fırladın.. Demek yerde kıvranman numaraydı. Hakemi ve tribünleri aldatmaya çalışıyordun. Bir meslekdaşının kart görmesi için çırpınıyordun. Hemen her maçta da böylesin Arda..
Kendini yere atmak için bahane arıyorsun. Futbolcu ayakta kalmak, mücadele etmek, koşmak için direnir. Sen oyununu oyna, kararı hakeme bırak.. 19 yaşında bir gencin, dürüst, sportmen futbol yerine çirkinliklerine kapılması çok acı.. Bu futboldan önce seni öldürür Arda.. Yarın çelme yiyip düşsen bile düdük çalmaz, kart çıkmaz olur, senin adın da Galatasaray tribünlerinde bile "Sahtekâr"a çıkar.
İkincisi.. Fırlayıp rakibe attığın kafa.. Buradaki ayıbı sen de anladın. Kulübün de.. Ağır bir ceza aldın. Uzatmıyorum..
Üçüncüsü.. En ayıbı, en çirkini Arda.. Yayıncı kuruluşa git. Maçın bandını al. Kırmızı kartla oyundan çıkarken, Şampiyonlar Ligi'nin en kritik maçında takımını 10 kişi bırakırkenki suratına bak.. Yüz ifadene..
Nasıl bir sırıtmadır bu, aslında utanç ve üzüntü olman gerekirken..
Bir dakika içinde, içindeki Arda kimliğini afişe eden üç çirkin, üç ayıp, üç utanç hareket bunlar Arda..
Bu kimliği değiştiremezsen.. Bu çirkinlikleri içinden atamazsan.. Saygılı, disiplinli, iyi niyetli ve dürüst bir futbolcu olamazsan Arda, kısa zamanda biter gidersin. Birkaç sene sonra adını anan kalmaz..
Ortamını yazdım. Sana senden başka yardım edecek kimse yok ne yazık ki, Galatasaray camiasında.. Bir tek kişi yanında olabilir.. Örnek bir futbol yaşamını tamamlayan menecerin Erhan Önal.. Ama asıl iş sende..
İyi düşün Arda.. İyi ol!..
İyi ol ki, yıllardan beri seni oynatmadıkları için eleştirdiğim Teknik Adamlar, yıllardır sana sahip çıkmadıkları için yerin dibine soktuğum yöneticiler karşıma çıkıp "Gördün mü Hıncal Efendi, Arda'nı.. Biz bunları bildiğimiz için onu kenarda tutuyorduk" demesinler.. Dedirme Arda..
Ne kendine.. Ne bana, dedirme..
Yanaklarından öperim.