Bu ülke vatandaşı olan, kendisini bu ülke vatandaşı hisseden ve vatanına karşı görevleri olduğu düşünen herkesi Çırağan Kempinski Oteli'ni bugünkü Genel Müdür Richard Bayard görevden alınana kadar boykota davet ediyorum.
Kempinski Otelleri Genel Müdürü Reto Wittwer'in e-mail adresini yazıyorum.. witt-wer@kempinski.com
Bay Wittwer'e Çırağan Kempinski Genel Müdürü Bay Bayard görevden alınana kadar bu otele ve tesislerine adım atmayacağınızı yazmanızı diliyorum.
Bay Richard Bayard, Türkleri sevmeyen, nefret eden, aşağılayan ve tehdit eden bu Genel Müdür, dünyanın en güzel gece kulüplerinden biri Q Jazz Bar'ı yok etmek için acımasızca, yasal, yasa dışı bir savaşı tüm güçleri ile sürdürüyordu.
Sonunda kulübü tahliye ettirmeyi başardı. Q Jazz Bar, dün Çırağan'daki yerini boşalttı.
Şimdilik.. Geri dönecekler.. Dağdan gelenler, bu ülkede bağdakini kovmaya devam edemeyecekler, çünkü.
Tüm güçlerimizi bir araya getireceğiz. Tüm sivil toplum örgütlerimizle birleşeceğiz. Kempinski hatasını anlayacak.. Anlatacağız.. Richard Bayard bu ülkeden tasını tarağını toplayıp gidecek. Yerine Türkiye ve Türkleri düşman gibi gören değil, seven ve birlikte yaşamak, birlikte çalışmak isteyen biri gelecek.
Gelene dek savaşacağız. Türkiye'nin sömürge olmadığını göstereceğiz.
Sevgili Okurlar,
Q Jazz Bar, Çırağan Sarayı'nın zindan bölümünü kışlık, deniz kenarını da yazlık kulüp olarak yeniden yaratmıştı. Gerek bir tarihi yansıtarak içerde, gerekse, benzersiz Boğaz manzarası ile dışarıda, bu ülkenin tarihsel ve doğal güzelliklerini benzersiz bir müzik ve servis anlayışı ile sergiliyordu. Dünyanın dört bir yanından gelenler, en büyükler, en ünlüler, burada gururla ağırlanıyorlardı. Başkan Clinton mesela, yarım saat için gelmiş, 3 saat kalmıştı.
2000'li yılların başındaki ani dolar yükselmesi ile başlayan ekonomik kriz Q Jazz Bar'ı da sarstı. Patron M. Ali Açılmış, Çırağan Kempinski yönetiminden anlayış ve hoşgörü istedi.
Ne var ki, Richard Bayard adlı bu genel müdürün anlaşma niyeti yoktu. Otel içindeki bu Türk Kulübünü yok etmeye karar vermişti nedense.. Anlaşma yerine tahliye davası açtı..
Mahkeme sonunu da beklemeden yasa dışı, eylemlere girişti.
"Türkiye'de hukuk yavaş işliyor, bekleyemem" diyordu. " Aptal Türkler.. Pis Türkler" diyordu. (Bayard aleyhine açılan davalarda, bu ifadeler zapta geçmiştir.)
Q Jazz Bar'ın elektriklerini kestirdi. Havalandırma sistemini durdurdu. Barın üstündeki otel odalarından alt kata pis suların sızmasını sağlayarak elektronik aletlere zarar verdirdi. Otel Oto Parkı'nda, bar müşterilerine 20 milyon gibi normalin iki, hatta üç katı park ücreti uyguladı. Otelde, kulübe giden koridorlara, Q Jazz Bar'ı, insanın yaşamını riske eden bir batakhane imiş gibi gösteren Türkçe ve İngilizce afişler astı. Otele gelen her müşterinin odasına, oto park fişi alan herkesin eline benzeri yazılar koydu.
Ben Bay Bayard'ın hareketlerini eleştirince, bulunduğumuz davetlerde yanıma gelerek hakarete teşebbüs etti. Çırağan'daki bir kokteylde üzerime şarap kadehi boşalttırdı.
Dahası tehdit etti. Beni arayan ve adının Sibel olduğunu söyleyen bir kadın, sureti haktan görünür gibi "Aman Hıncal Bey ben sizi çok severim. Bir zarar gelmesini istemem. Bu adamın dostları var. Her şey yaptırabilir" dedi ve telefonu kapadı.
Sırf benim arkadaşlarım oldukları için, halkla ilişkiler denince bu ülkede en önde gelen isimler, Feza Fırat ve Ayşe Azizoğlu'na otel faaliyetlerinde güçlükler çıkarmaya başladı. Hatta Azizoğlu'na hakaret etti. Yüzüne telefon kapadı.
M. Ali Açılmış, son güne kadar anlaşma yolları aradı. Teklif etti.. Borçları belli bir takside bağlamak ve sürtüşmeyi sona erdirmek için tek taraflı çırpındı, ama Bayard, Türkiye'nin kalbi İstanbul'da, bir tarihi Türk sarayında Türk kuruluşunu çalıştırmaya kararlı ve azimli idi.
Hiçbir türlü anlaşmaya yanaşmadı.
Niyeti anlaşma olan birisi zaten baştan beri böyle davranmazdı ya..
Sizin birinden alacağınız varsa, onun iyi kazanıp bir an önce borçlarını ödemesini mi istersiniz, yoksa gırtlağını mı sıkarsınız.
Bayard önceki yaz, yazlık açılmasın diye, tarihi sahil kuşağını, izinsiz kazdıracak kadar bu ülke kurumlarına meydan okudu. Bu yıl da açtırmadı ve Q Bar'ın büyük maddi kayıplara uğramasına sebep oldu.
Sevgili Okurlar,
Bu adam, birinci raundu kazanmış görünüyor.
Bu ülkenin ve bu ülke insanının gücünü ona göstermek zorundayız.
İki yasal yolumuz var. Tamamen bunların içinde kalarak, yasa dışı hiçbir şeye baş vurmayarak ve Bayard'a yeni kozlar vermeyerek..
1-Çırağan'ı boykot ederek ve dostlarınızı, Çırağan ile ilgili her türlü organizasyonu iptale ikna ederek.
2-Kempinski İnternational Genel Müdürü Reto Witter'e e-mail çekerek, Richard Bayard geri çekilene dek, boykotunuzun süreceğini bildirmek. Türkçe dahil her dilde yazabilirsiniz.
Kucak açtığımız yabancılar dost olarak geldiklerinde baş üstünde taşırız. Türkün misafirperverliği gelenekseldir. Ama kendilerini tepede, egemen, Türkleri uşak ve sömürge halkı olarak görenlere de, kimliğimizi anlatırız.
Anlatmalıyız.. Tamamen yasal, tamamen kurallar içinde..
Boykot ve e-mail!..
Hemen, bugün başlayarak.