YAŞAMDAN Dakikalar'da Sunay okumuştu bu şiiri.. O kadar çok e-mail geldi ki, "Köşende yaz, kesip saklayalım" diye.. Sunay "Şehir hattı vapurlarına asıl şairlerin adları verilmeliydi" dermiş.. Verilse ne olurmuş, buyrun o zaman..
***
Nazım Hikmet vapuru
deniz ile arasına
dökülen asfaltı kırar
ve özgürlüğüne kavuşturur
Salacak iskelesini
batmak pahasına
Can Yücel vapuru
alaycı bir düdük çalar
savaş gemilerine
ki rakı şişeleri asılıdır
can simitlerinin
yerine
Atilla İlhan vapuru
keyifle yarar suları
içinde çünkü sevgiler öpüşür
ve güvertesinde
sigarasını rüzgâra karşı yakan bir
katil üşür
Edip Cansever vapuru
denize yansıyan
otel ışıkları altında
gider gelir Boğaz'ın en uzak
iki iskelesi
arasında
Orhan Veli vapuru
evlerine taşırken
telaş içindeki insanları
küpeştesinden atılan
simitleri kapışır
martı kuşları
Cemal Süreya vapuru
akşamüstleri giyince
ışıklı elbisesini
ince bir duman savurarak
havaya
dansa kaldırır
Kız Kulesi'ni