YANIMDA dünya güzeli bir kız.. Gecenin bir vakti karşıya gidiyoruz. Evine bırakmaya.. Arabanın ses düzenine dokundum.. Bir erkek sesi doldurdu içeriyi.. Bre aman.. Ne romantik CD'ler varken bu nerden çıktı.. "Errrrcannnn" diye gürleyeceğim.. Ece "Harika" dedi.. "Ne güzel.."
"O zaman al senin olsun" dedim.. Ama bir şartla.. Bir genç kız olarak duygularını, sende bıraktıklarını yazacaksın.. O gece sabahın dördüne kadar tekrar tekrar dinlemiş Yılmaz'ı.. Ertesi gün yazıyı getirdi..
Buyrun.. Ece'nin dilinden, Yılmaz'ın Şiir CD'si..
***
"Şimdi sen gidiyorsun ya, herkes sana benzeyecek" diye başlıyor sevgili Yılmaz Erdoğan bu muhteşem şiir albümüne..
14 şiir!.. Hepsi birbirinden güzel.. Baştan sona duygu yüklü albüm, karşılıksız bir aşkı anlatıyor. Kazanılmaya çalışılmış fakat kazanılamamış bir sevgiliye yazılmış birbirinden çarpıcı, birbirinden vurucu şiirler..
"Bir tek söz kalır
Dişlerimin arasından
Ben sana gülüm derim
Gülün ömrü uzamaya başlar
Verdiğim bütün sözler
Sende kalsın isterim
Ben sana gülüm derim
Gül sana benzediği için ölümsüz
Yazdığım bütün şiirler
Sana başlayan bir kitap için önsöz"
Bir "Ankara" şiiri var ki, bir şehir bu kadar güzel kaleme alınır. Ankara'nın o itici, kasvetli havası Yılmaz Erdoğan'ın o güzel anlatımıyla ayrı bir büyü kazanmış.
"Ankara'ya, öyle yakışırdı ki kar...
Asfaltlar ışıldar,
Buz tutardı resmi yalanlar..."
Ve bu duygusal albümün en sonunda, dinleyicideki melankolik havayı dağıtmak için olsa gerek, esprili bir şiir Yedi Uyuyanlar Masalı, bu harika albüme noktayı koyuyor.
"Pamuk Prenses çözmüş sorununu üvey annesiyle,
Ayna fişteklemiyor güzellik meselesini,
-Ayna ayna! Söyle bana, benden güzeli var mı dünyada?
-Vallahi Pamuk Prenses var ama, onun da yatağı kötü diyorlar.."
Şiirlerin her dizesinde ayrı bir anlam, ayrı bir güzellik var.
"Sen aşka aşıksın, müsaitsin gördüğünü abartmaya,
Biz olsa olsa bir müddet aşklaştık aşkım, aşık olmadık,
Bir elim sana uzanır, öteki berikinin zaten elinde,
Bırak yoluma gideyim bildiğimce, Yabancısı olduğum bir şey değil, yabancılar,
Baktım yerlisi yabancısı, aşağı yukarı hepsi benzer, erkekler..."