Gözlerime inanamadım... Aklım havsalam almadı.. Türkiye'de böyle bir yer var.. Varmış da haberim yokmuş.. Yuh bana.. Üstelik gazeteciyim.. Üstelik Antalya'ya özel ilgim var, sık sık gidiyorum..
Bu ülkede gazetecilik gerçekten ölmüş dostlar.. Televizyonculuk desen tam hikaye.. Gitmiyoruz, görmüyoruz, yazmıyoruz, çekmiyoruz..
Aklımız fikrimiz, Bodrum'um bilmem ne beach'inde durmadan sütyen kazasına uğrayan zaten çıplak hatunların bol bol resimlerini basmak.. O kazalar da plajının reklamını yaptırmak isteyen işletmecinin verdiği maaş karşılığı oluyor, onu da bile bile..
Yahu bu Konyaltı, dünyanın en salaş plajı idi, sazdan barakalar, çerler çöpler arasında.. Son gittiğimde.. Son gittiğim 30 yıl..
Şimdi olmuş bir dünya cenneti.. Kendimi Florida, ya da California parklarında zannettim, havadan ve yerden gezerken..
Hakan Osanmaz, 100 bin dolara bir deniz uçağı almış.. Cipten ucuz.. Tek başına firma. Havacılık yapıyor.. Yahu Antalya'da her otelin, her tatil köyünün niye böyle bir deniz uçağı olmaz o zaman?.. Nasıl bir renk, nasıl bir fark getirir..
Bir saat uçtuk Hakan'la, Antalya'nın üzerinde.. Yahu burası Türkiye'yi besler.. Fransız Rivierası'nda ne varsa, aynisi burda var.. Fazlası var.. Arkasındaki binlerce yıllık antik Anadolu tarihi..
Konyaaltı, Beach Park ile bir cennete dönüşmüş zaten.. Falezlerin havadan görüntüsü nasıl muhteşem bir güzellik.. Ve de Lara'dan başlayarak Alanya'ya uzanan henüz bakir sahiller.. Yeni beachparklara açık kumsallar.. Planlamalar da yapılmış.. Amerika'ya milyarlarca dolar kazandıran o konulu parklar var ya.. Disneyland, Sea World benzeri.. Onlar planlanmış.. Türkiye'de sezonu 12 aya çıkarak, en zengin, en para bırakan turizm, Golf.. Yeni alanlarla dünya golfçülerinin yeni merkezi olacak..
Erkan Mumcu "Para var.. Proje bekliyorum" diyor.. Antalya baştan aşağı proje.. Türkiye, hükümet, Kültür ve Turizm Bakanlığı, herşeyi bırakıp burada yoğunlaşsa, ülkemizde yaşam seviyesi yükselir, milli gelir katlanır.. Öylesi bir hazine var..
Beach Park git git bitmez bir eğlence ve dinlenme merkezi olmuş.. İçinde ne ararsanız var.. Bol bol var.. Çeşit çeşit var.. Antalya'da bir ay kalabilirsiniz, bir gittiğiniz yere bir daha gitmemek kaydı ile Beach Park sizi bu bir ay oyalar..
Kim düşünmüş, kim planlamış, kim yapmış, alnından öpmek gerek..
Sahili, o up uzun Konyaaltı'nı düşünün.. Deniz kenarı plajlar.. 13 plaj var yan yana.. Giriş serbest, halka açık.. Şezlong ve şemsiye isterseniz onu kiralıyorsunuz sadece.. Plajların arkasında yakında kalkacak arkaya alınacak bir yol var. Sonra da işte asıl güzellik ve zenginlik başlıyor.. Beach Park..
Öncelikle yemek tabii.. Aklınıza gelen her mutfağın en güzel örnekleri park boyunca serpiştirilmiş.. Biz tek gecemizi, benim tercihimle Meksika Mutfağında geçirdik.. Salsa Mexicana.. Köşede canlı müzik yapan gitaristi ile, nasıl şirin bir bahçe..
Sonra eğlence.. Sayısız çocuk bahçesi, bedava hizmet veriyor.. Açık hava sinemasından filmler, meydanda konserler, şovlar..
Diskolar, barlar.. Biz Murphy's Dance Bar'a gittik yemekten sonra.. Gençler nasıl dans ediyorlar.. Floorshow gibi.. Ayrılmak istemedik. Spor alanları.. Dalgıç okulu..
Sanat.. Galeriler.. El sanatları.. Yapanlar, öğretenler, satanlar..
Ve de özel ve güzel olanlar.. 670 yaşındaki çınar ağacı.. Osmanlı'nın tümünü görmüş nerdeyse.. Sade bu ağaç için belgesel yapılır.. 1977'da Amerika'da kayınbirader beni böyle bir 600 yıllık ağacı görmek için 2.5 saat götürmüştü. Etrafı kocaman bir piknik alanı olmuş.. Tişörtler, fincanlar, her türlü hediyelik eşya ile Amerika satıyor hergün ağacı..
Aqualand su çılgınlığını doruğa ulaştırmış.. DolphinLand'de balinaların ve yunusların gösterileri harika.. Vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz.. Yunuslarla yüzüyorsunuz isterseniz..
Böyle birşeyi hayal bile edemezdim.. Antalya'da gerçekleşmiş..
Antalya bir Harikalar Ülkesi oluyor hızla.. Beach parkı görmeyen, yaşamayanlara acırım..