Adam aylarca "Sevgili" diye yanında taşıyor.. Her gazetede, her dergide aşkları.. Sevgileri.. Sonra birgün ayrılıyorlar.. Adam gazetelere konuşuyor.. Hemen hepsinde çıkıyor sözleri..
"Tanıştığımız gün yatak odama gelmişti.."
Kadından çıt yok.. "Gık" demiyor.. Niye demediği kısa süre sonra anlaşılıyor.. Adam uzaktan işaret ediyor..
"Hadi gene gel!.."
Kadın koşuyor, ikiletmeden.. Bir süre sonra ikinci bir yatak odası anısına konu olacağını aklına getirmeden.. Ya da getiriyor da aslında.. Adamın ona kazandırdıkları önemli.. Sözleri değil.. Boş ver.. Hayatını yaşa..

***
Adam şöhretli.. Adam zengin.. Adam kadına, son yıllarda adeta statü sembolü bir cip alıyor.. Evin zaten bir cipi varken, ikinci cip kadına alınıyor..
Adamın bir kusuru var.. Uçkuruna hakim değil.. Daha evlendikleri günün arefesinde çapkınlık öyküleri gazetelere yansıyor.. Evlendikten sonra da eksilmiyor.. Sonunda ihanet kasetlerle, söylentilere göre altı kasetle belgeleniyor.. Adam aşk yaşamıyor..
Rus fahişeler dahil, gecelik seksler yaşıyor.. Para ile satın alınmış seksler..
İş şantaja varıp, herşey gün ışığına çıkınca, kadın "Ben gözümle görmediğime inanmam.. Kocamın arkasındayım" diyor..
Kocasının mı arkasında, yoksa onsuz ulaşmasına imkan bulamayacağını bildiği renkli, pahalı yaşamın mı?. Pahalı lüks cipler, Avrupa gezileri..

***
Şimdi eğri oturup, doğru konuşalım.. Kadın bu olunca, erkeği suçlamak mümkün mü?..
Efendim, ekonomik koşullar.. Efendim, sosyal durum..
İnsan onuru ve gururunun fiyatı mı var?.. Kaldı ki..
Söz konusu ettiğimiz kadınlar, yaşamak için bu erkeklere muhtaç mı?.. Ekonomik ve sosyal durumları kendi başlarına yaşamlarını sürdürmeye yetmiyor mu?.
Yetiyor tabii.. İkisinin de erkek kölesi olması için sebeb yok.. Ama oluyorlar..
Niye?..
Pırlantalar, pahalı araçlar.. Işıl ışıl, rengarenk hayat..
Eee.. Erkek onu aşağılıyormuş, aldatıyormuş..
Yapar a.. Bedelini ödemiyor mu adam bunların.. O zaman susar oturursun..

***
Söyle bakalım Duygu, bu kadının adı olur mu?.. Olsun mu?.. Olmalı mı?..
Söyle bakalım Ayşe..
Aldatan kadın olsaydı.. Para ile temin ettiği jigoloların birinin koynundan çıkıp, ötekinin koynuna girseydi.. Sonunda 2 metre 5 santimlik bir zenci porno yıldızı ile geçirdiği gecenin kasetleri ortaya çıksaydı, kocası kahramanca ortaya atılır, "Karımın yanındayım" der miydi?.
"Kendimi kontrol edemedim. Bunları yaptım. Kocamdan ve toplumdan özür dilerim" özürleri kabul edilir miydi, yoksa kendisini daha o saat kapının önünde mi bulurdu?
Çifte standardı yaratan kim?.. Kadın mı, erkek mi?..
Yoo.. Yoo.. Herkes palavrayı bıraksın.. Bunları "Erkek egemen dünyanın sonuçları" diye öyle ucuza geçiştiremezsiniz..
Egemen olan şeyin ne olduğunu hepimiz biliyor, görüyoruz..
Sen kabullenirsen, kabulleneceğin bilinirse, sana öyle davranılmasını hak edersin..
Erkeklere niye böyle davranılamıyor? Çünkü onun tepkisini herkes biliyor da ondan.
Bu kadar basit.. Evet bu kadar basit.. Kimse lafı dolandırmasın, derinlere dalmasın, manalar aramasın..
Durum bu kadar basit..
Hangi muameleye layıksan, eninde sonunda onu bulursun..
Olayların kahramanı erkeklerden, erkek olarak utanıyorum..
Ama bu aşağılanmalara çıt çıkarmayan, boyun eğen, onurlarına, kadın gururlarına fiyat koyan kadınlardan daha çok utanıyorum..