Son günlerde iki yazlık film izledim. İkisi de gençlik filmi.. Biri, Dehşetin Gözleri.. Üçü erkek ikisi kız (Niye böyle eksik, ya da bir fazla acaba) kısa tatillerini bir orman kulübesinde doğa ile baş başa geçirmeye karar verirler.. Bilmedikleri, onları tatilde doğanın değil, insan eti yiyerek yaşayan ve üreyen bir virüsün beklediğidir. Hafif, ama iyi çekilmiş, sonuna dek merakla izlenen bir gerilim filmi..
Öteki, Kötü Kızlar!..
Bir Amerikan lisesi dekor bu defa.. Ama buradaki vahşi orman, Dehşetin Gözleri'ndekinden daha feci..
Afrika'da ilk eğitimini evde annesi ve babası ile yapan genç ve güzel kız, Amerika dönüşlerinde liseye yazılır.. Bu onun okulla ve dış dünya ile ilk temasıdır.. Kısa zamanda görür ki, kentin, kentin en klas okulunun yılanları, çiyanları, akrepleri, çakalları, Afrika ormanlarınınkilerden daha da belalıdır..
Ben gençlik ve okul filmlerini zaten severim.. Bunu da başından sonuna keyifle izledim. Tam yazlık, hafif bir film işte..