İki gün önce Sardunya adasında bir ihtiyar (82 yaşında) toprağa verildi. Sessiz sedasız. Sadece aile üyelerinin katıldığı törenle.
İtalya'da "Düşük yoğunluklu iç savaşın yaşandığı dönem" diye tanımlanan "Kurşun Yıllar", 31 Mayıs 1972'de Peteano köyü yakınlarındaki koruda bombalı bir araçla başladı. Meçhul bir kişinin telefon ihbarıyla koruya giden polis ekibi bagajı açınca bomba patladı. Bir polis öldü, biri de ağır yaralandı. Olay "Kızıl Tugaylar"a mal edildi ve aşırı sol çevrelerde geniş bir tutuklama kampanyası başlatıldı.
"Kurşun Yıllar"ın şiddet dalgası beş kez başbakanlık yapmış olan ve Hıristiyan Demokrat Parti'nin en önemli üç lideri arasında yer alan Aldo Moro'nun 16 Mart 1978'de "Kızıl Tugaylar" örgütünce kaçırılmasıyla doruğa ulaştı. Moro, 55 gün sonra öldürüldü ve cesedi bir arabanın bagajına konulup, Roma'nın en işlek caddelerinden birine bırakıldı.
Sardunya'da sessiz sedasız toprağa verilen yaşlı adam, Moro'nun öldürüldüğü dönemde İçişleri Bakanı olan Francesco Cossiga'ydı. En yakın dostunu kurtaramadığı için hıçkıra hıçkıra ağlamış ve "Ben artık siyaseten öldüm" demişti.
Hayır, Moro'nun infazıyla Cossiga siyaseten ölmedi; tam tersine daha da yükseldi: Başbakanlık yaptı, ardından devlet başkanlığına seçildi.
1980'lerin başında İtalya yatıştı. Şiddet dalgasını başlatan Peteano köyündeki bombalı araç ise "Faili meçhul" bir olay olarak kaldı. Dosyası rafa kaldırıldı. Zaten herkes unutmuştu.
Bir kişi hariç: Felice Casson adında genç ve meraklı bir yargıç. 1984'te dosyayı raftan indirdi. Aklına takılan birkaç soruya yanıt bulmak için. Şaşırdı kaldı; üstünkörü, çalakalem yazılmış birkaç not dışında dosya neredeyse bomboştu. Örneğin polis olay yerinde soruşturma bile yapmamıştı. Kullanılan patlayıcının cinsi de tahrif edilmişti. İtalyan polisinin patlayıcı uzmanı Marco Morin, kasten yanlış bilgilere dayalı bir rapor hazırlamıştı. Çünkü, faşist "Ordino Nuovo" (Yeni Düzen) örgütünün üyesiydi. Gerçekte araca "C4" konulmuştu. Bu patlayıcı sadece NATO'nun stoklarında vardı! Casson farkında olmadan arı kovanına çomak sokmuştu.
Casson bir şey daha hatırladı: Peteano olayından iki ay önce, 24 Şubat 1972'de Trieste yakınlarında polis tesadüfen bir silah sığınağı bulmuştu. Otomatik silahlar, cephaneler ve C4 patlayıcılarıyla doluydu. "Herhalde bir suç örgütünün silah deposudur" denilerek olay kapatılmıştı. Casson o dosyayı da yeniden açtı ve gerçeği kavrayınca soğuk terler döktü: Evet, silahlar bir örgütündü ama "Suç örgütü"nün değil, bir "Gizli örgüt"ün!
Genç yargıç, "Gladio" yumağını bir uçundan yakalamıştı.
Bırakmadı. Cesaretle sonuna kadar gitti. Önce Peteano olayının "Meçhul" failini buldu: "Ordino Nuovo" üyesi Vincenzo Vinciguerra. Patlamadan sonra polis içindeki "Dostları"nın yardımıyla yurtdışına kaçıp izini kaybettirmişti. Onun itirafları dönemin birçok yetkilisine suskunluk perdesini yırttırdı. Ve dünyanın Saddam Hüseyin'in Kuveyt'i işgaliyle uğraştığı günlerde, 3 Ağustos 1990'da İtalya Başbakanı Giulio Andreotti, Senato'da kürsüye çıkıp, "Evet" dedi, "NATO tüm Batı Avrupa ülkelerinde bir gizli ordu kurdu." Ve ekledi: "Konuyla ilgili bir rapor hazırlayıp en kısa sürede size göndereceğim."
Gönderdi de: "Uluslararası düzeyde gizli ağlar" başlıklı 6 sayfalık rapor şöyle başlıyordu: "İkinci Dünya Savaşı'nın ardından, Sovyet yayılmacılığı korkusu ve NATO güçlerinin Kızıl Ordu'ya karşı zayıf kalması, Batı Avrupa uluslarını konvansiyonel olmayan yeni savunma biçimleri tasarlamaya yöneltti. Bu ülkelerin topraklarında düşman işgaline karşı direnişi yürütmek için istihbarat toplayacak, sabotajlar yapacak, gerilla savaşına girişecek ve propaganda faaliyetlerinde bulunacak gizli ağlar kuruldu."
Andreotti'nin bu tarihi ya da şok ifşaatta bulunduğu tarihte Cossiga cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyordu. Ve derin sırları açığa vurmaması için Andreotti müthiş baskı yapmıştı.
Cossiga ardında üç mektup bıraktı: Cumhurbaşkanına, başbakana ve senato başkanına. Üçünde de "Hayatımın son gününe kadar devlet için çalıştım" diyordu.
İki gün önce Sardunya adasında bir ihtiyar sessiz sedasız toprağa verildi. Silivri'dekiler, ayağa kalkın, bir dakikalık saygı duruşu lütfen!