Şu sıralar dünyada "forum"dan geçilmiyor. Globalleşme sürecinin destekçileri "ekonomik" forumlarda buluşuyor, karşıtları ya da alternatif arayışı içinde olanları ise "sosyal" forumlarda.
Forumlar şenliği geçen hafta Doha'da start aldı. Onu üç günlük Cidde Ekonomik Forumu izledi. Önceki gün başladı, bugün bitiyor. Cidde'den bir gün önce Bombay'da Dünya Sosyal Forumu toplandı. 130 ülkeden 2425 örgüt ve 76 bin delege katılıyor. Türkiye'yi İstanbul Sosyal Forumu'nun öncülüğünde 15 kişilik grubun temsil ettiği Dünya Sosyal Forumu da ünlüleri çekmeye başladı. İşte bu yılın yıldızları: Hindistan eski Başbakanı V.P. Singh, Cezayir'in ilk Devlet Başkanı Ahmet Bin Bella, 2003 Nobel Barış Ödülü'nü kazanan İranlı Şirin Ebadi, Dünya Bankası'nın baş ekonomisti olarak çalıştıktan sonra IMF-Dünya Bankası politikalarının düşmanı haline gelen Joseph Stiglitz, Filistin direnişinin liderlerinden Mustafa Barguti ile eski bakanlardan Yaser Abed Rabbo, İsrail eski bakanlarından Yossi Beylin ve elbette globalleşmeye karşı savaşın simgesi Fransız çiftçi Jose Bove...
Geçen yıl da söylemiştim; başta CHP olmak üzere sol partiler ve işçi konfederasyonları bu forumu mutlaka izlemeli. Ama uzaktan değil, uzmanlardan oluşan ekipler göndererek. Neyse... Davos'a geçmeden önce biraz Cidde'den söz edelim.
Umut kadınlarda
Erdoğan'ın başkonuşmacı olduğu Cidde Forumu'nun sürprizi kadınlar. Örneğin forumun açış konuşmasını bünyesinde 40 şirketi barındıran Olayan Financing'in kadın patronu Lubna Olayan yaptı. Bakın neler dedi:
"Gerçek değişim olmadan gerçek gelişme de olmaz. Suudi Arabistan'ın ilerlemesi bir yana, ayakta kalmasını istiyorsak, reformdan başka seçeneğimiz yok."
Sonra sazı bir başka kadın, Ulusal Ticaret Bankası'nda analizci olan Nadir Tahir aldı, "Suudi Arabistanlı kadınlar olarak bugün tarih yazdık. Sağol Lubna" diye haykırdı ve ekledi: "Ayırımcılık nedeniyle bu ülkede kadınlar evde hapsoldular. Ancak o günler artık geride kalıyor." Müthiş prestijli London Business School'un rektörü ve Başkan Clinton'un (o da forumun konukları arasında) ekonomi danışmanı Laure Tyson, sadece kızların öğrenim gördüğü Effat Koleji'nin müdiresi Hayfa Cemal El-Leyl, Ürdün Kraliçesi Rania, Cidde'nin diğer tek taş pırlantalarıydı.
Suudi rejimi varlığını korumak için reformdan başka çaresi olmadığını, reform için de kadınları ev hapsinden kurtarmak zorunda olduğunu nihayet anladı.
Geldik Davos'a. Erdoğan'ın üçüncü kez katıldığı Dünya Ekonomik Forumu'nun bu yıl 2100 konuğu arasında çekim merkezi ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney olacak. Diğer sürprizler: ABD'nin Irak Genel Valisi Paul Bremer, İran Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi, Libya Başbakanı Şükrü Ganem, Gürcistan Devlet Başkanı Mikail Saakaşvili, İsviçre'ye geçmeden önce İstanbul'da görüşeceğimiz Pakistan Cumhurbaşkanı Pervez Müşerref...
Gerçeği gizlemeye gerek yok; Davos'ta 1980'lerin ortasında Özal'la ilgi odağı olan Türkiye, o pırıltıyı artık hayli yitirmiş durumda. Peş peşe gelen ekonomik krizler, siyasal istikrarsızlıklar, bizi "Sıradan konuk" düzeyine indirdi. Bir ölçü verelim; Davos ilişkilerini yabancı yatırıma dönüştüremeyen belki de tek katılımcıyız.
Son zamanların en ilginç Davos buluşması olduğu belirtilen bu yıl "havamız" ın değişeceğini umuyoruz. Çünkü ekonomik karnemiz iyi, siyasal durumumuz iyi, jeopolitik önemimiz her zamankinden de iyi. Bakalım helva yapabilecek miyiz?