Seçim sonrası yaşanan gerilimin nasıl çözüleceği konusunda henüz bir yol bulunmuş değil. YSK'nın Hatip Dicle kararı aslında sıradan bir karar değildi. Bölgeyi ateşe çevirebilecek tehlikeli bu oyun sert tepkilere yol açsa da arkasından gelen Ergenekon sanıkları Mehmet Haberal, Mustafa Balbay ve Engin Alan kararlarıyla dengelendi.
Ve sorun sadece Kürt coğrafyasına ait bir sorun olmaktan çıkıp Türkiye sorununa dönüştü.
Olması gereken de buydu. Eski Türkiye'nin kirli senaryoları böylece boşa çıkartıldı. Şimdi yapılması gerekeni Ankara'da Meclis'te yapmak gerekiyor.
Belki Hatip Dicle kararı ilk başta halledilemez ama diğerleri için pazartesiden sonra umut verici gelişmeler olabilir. Dicle meselesi de Kürt sorununun bir parçası olarak Meclis'e getirilmiş olur.
Bu yüzden salı günü Meclis'te yapılacak yemin törenine BDP'nin bağımsız milletvekili adayları katılarak çözümün Meclis'te olduğunu göstermeliler. Böylece Kürt sorunu bütün boyutlarıyla Meclis'in gündemine taşınmış olur.