Bu tartışma Türkiye'de yeni bir sürecin de ateşleyicisi oldu. İki gündür biraz da sürpriz biçimde herkes CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın önerisini tartışıyor. Baykal, Ergenekon davasının başlamasıyla gündeme gelen ve belli kesimlerin dilinden düşürmediği, "Önce 12 Eylül'le hesaplaşalım" yaklaşımıyla uyumlu bir çıkış yaptı:
"Hükümet darbelerden kurtulmak istiyorsa biz destek vermeye hazırız. 12 Eylül darbesiyle ilgili Anayasa'nın geçici 15'inci maddesini kaldırmak için ne gerekirse yaparız."
Çarpıcı bir çıkış bu...
Ancak, belgeyle ilgili gelişmelerle Baykal'ın darbecilere, cuntacı girişimlere yönelik bu açıklamaları üst üste gelince ister istemez kafalar da karıştı. Hatta "Acaba ne oluyor? Deniz Baykal hedef mi şaşırtıyor" yorumları yapıldı.
Bir siyasetçi şöyle diyordu:
"Yukarıda neler olup bittiğini bilmiyoruz. Ama sezdiğimiz bir şey var: AKP Ağustos ayına kadar düşük profil bir siyaset izleyecek. Daha çok hukuk yoluyla bu süreci geçirecek. Buradan da AKP'nin Ergenekon'un sulandırılmak istenmesinden korktuğu anlaşılıyor."
Baykal'ı yakından tanıyan bir başka siyasetçi ise farklı bir noktaya değiniyordu:
"Baykal, böyle çıkışlar yapar ama arkasının geleceğini sanmıyorum."
Siyaset cephesi, açıklamalara temkinli yaklaşsa da Baykal, bu çıkışıyla Türkiye toplumuna önemli bir taahhütte bulunuyor. Arkasında hangi siyasi argüman olursa olsun, bu çıkışı "darbelerle yüzleşme" açısından bir dönüm noktasına çevirmek mümkün. Şimdi görev, Meclis'e ve sivil siyasetin diğer aktörlerine düşüyor...
Darbeler ve darbe girişimleriyle hesaplaşma yolunu açıp, yeni bir anayasa yapma şansımız doğabilir... Neden olmasın?