Yeni yılın en çok tartışılacak konusu hiç şüphesiz Cumhurbaşkanlığı seçimi olacak.
Bayram süresince toplumun bir çok kesiminden insanla bir araya geldim.
Büyük çoğunluk siyasetle çok ilgilenmiyor görünse de, yine de en çok siyaset konuşuyor.
İster evde, ister sokakta, isterse bir otel lobisinde olsun eğer bir araya gelen insan sayısı ikinin üstüne çıkıyorsa orada, mutlaka "Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olacak mı?" sorusu soruluyor.
Bu soruya verilecek cevap, sokağı da ikiye bölmüş durumda.
Bir tarafta "olsun" diyenler var, öteki tarafta "olmasın" diyenler...
Ama iki tarafı buluşturan ortak bir nokta daha var. O da şu:
"Cumhurbaşkanını halk seçsin."
Geçmişe oranla Cumhurbaşkanını halkın seçmesini isteyenlerin sayısı gözle görülecek kadar artmış durumda.
Odak Araştırma Şirketi'nin Aralık ayında yaptığı "Cumhuriyet ve Demokrasi" konulu araştırma da bu gözlemi doğruluyor.
Araştırmada yöneltilen "Cumhurbaşkanını doğrudan halk seçmeli midir?" sorusuna, deneklerin yüzde 53.5'i "evet" diyor. Yüzde 24'ü ise "kesinlikle evet" cevabı veriyor.
Rakam gerçekten yüksek.
Yani toplumun yüzde 77.5'i Cumhurbaşkanını halkın doğrudan seçmesini istiyor.
Aynı araştırma halkın siyasi eğilimleri konusunda da "ezberi" bozan bir sonuç ortaya koyuyor.
Bu sonuca göre Türkiye'de kendisini milliyetçi olarak niteleyenlerin oranı yüzde
23.6. Sosyal demokrat olarak niteleyenlerin oranı ise 20.9.
Muhafazakâr yüzde 9, Laik yüzde 7.7, Sosyalist yüzde 5.4, İslamcı yüzde 4, Ülkücü yüzde 2.1, Komünist yüzde 1.8, Liberal yüzde
1.7, Etnik kökenci yüzde 0.2, "Siyasi eğilimim yok" diyenlerin sayısı ise yüzde 23.3.
Her açıdan ilginç bir sonuç.
Araştırma Türkiye'nin "yüzde 70'i muhafazakârdır" yaklaşımının artık geride kaldığını gösteriyor.
Araştırmayı yapan uzmanlar bu sonucu şöyle yorumluyor:
"Siyasi eğilim dağılımında her ne kadar milliyetçilik birinci sırada görülse de, araştırma sonuçlarına göre genel olarak bakıldığında ülkenin iki ayrı blokta kümelendiği gözleniyor."
Geçtiğimiz yılın son ayında yapılan araştırmada "Yarın seçim olsa oyunuzu kime verirdiniz?" sorusu da sorulmuş ve birkaç açıdan ilginç sonuçlar ortaya çıkmış.
Bu araştırmaya göre yüzde 1'in üzerinde oy alan siyasi partiler şöyle;
AK Parti : 36.2
CHP : 22.9 MHP : 12
DYP : 5.9 ANAP : 3.9
DTP : 5.7 SP : 2.4
DSP : 3 GP : 1.8
Burada bir önceki araştırmalara göre dikkat çeken nokta CHP'nin yükselişte olduğu. AK Parti yüzde 7'ye, MHP ise yüzde 3'e yakın oy kaybederken CHP oyunu yüzde 2 oranında artırmış.
Araştırmada, son 50 yıllık demokrasi tarihinde siyasi partilerin toplumu kucaklayan ve akılda kalan sloganları da halka sorulmuş. Ortaya biri merkez sağın diğeri de merkez solun yarattığı iki slogan çıkmış.
"Ne ezilen, ne ezen; insanca hakça bir düzen" ve "Yeter! Söz milletin"
Anlaşılan slogan düzeyinde de olsa son 30 yılda toplumun değişim arzusunu yakalayan yeni bir siyasi slogan yaratılamadı.
Bundan sonra da pek yaratılacak gibi görünmüyor.