Birkaç kez, İstanbul'un dökülen, pislik içindeki taksilerini yazıp, artık bu çirkinlikler değişmeli demiştik. Aslında sadece taksiler değil, belediye ve halk otobüsleri de, minibüsleri de öyle. Eski ve bakımsız olmalarına, şoförlerin kötü kullanmaları da eklenince kimse binmek istemiyor.
Özellikle de belediye otobüsleri. İETT otobüslerinin büyük çoğunluğu neredeyse dökülüyor. Yaşları 15'in üzerinde çok sayıda otobüs var. Toplam 2524 belediye otobüsü, 2051 de özel halk otobüsü İstanbullulara hizmet veriyor. Yağmurlu havalarda körüklü otobüslere binmek bir dert. Kimi camından, kimi körüklerinden su akıtıyor.
İETT Genel Müdürlüğü bir yenilenme süreci başlattıklarını söylüyor.
Bazı otobüslerin üzerinde 'Bu otobüs sizin için yenilendi' yazıyor. Bu da insanı rahatsız ediyor. Sanki bu otobüsleri yenileyince İstanbullulara büyük bir lütufta bulunuyorlar. Çağdaş dünyanın hangi büyük kentinde bu kadar yaşlı, bakımsız otobüsler halkın hizmetine sunuluyor?
Yaşlı otobüslerin tehlike saçan bir başka boyutu da egzozları. Belediye, yaşlı ve bakımsız otobüsleri hizmete koymanın bedelini, bu şehir insanına ödetiyor. Oysa çevreyi kirleten herhangi bir işyerine, 'çevreyi kirletiyorsun' diye ceza yazma hakkı olan belediyenin kendi insanını egzoz gazıyla zehirlemeye hakkı var mı?