Soru şudur: Azımsanmayacak derecede yüksek ücret karşılığında aldığımız sağlık hizmeti, fiyatının tam karşılığı mıdır? Ya da soruyu şöyle soralım: Sağlıkta kazıklanıyor muyuz?
10 yıl öncesiyle kıyaslandığında inanılmaz derecede gelişen ve çeşitlenen sağlık hizmetleri, acaba bu performansını "tedaviye yönelik kalitede" gösterebiliyor mu? Görünen, sağlık gibi harcaması pek de sorgulanmayan alanda, yığınca düzenlemeye rağmen, çok pahalı hizmet aldığımızdır.
Öyle uygulamalar var ki alınan hizmetin "pahalılığını" değil, bu hizmetin sağlıkla doğrudan ilgisini sorgulatıyor. Genel kanı, 5 yıldızlı otel tarifesinden az yıldızlı sağlık hizmeti... Gerekliliği tartışılan testlerle hastanelere gelir sağlarken sunulan şifanın, bu paraya değmediği...
Hiçbir vatandaşın hastane kapısından çevrilmediği bu dönemin vaat ettiği kalite, ne yazık ki sağlık kurumlarının "kâr abartısı" sebebiyle kirlenmeye başlamıştır. Sağlık Bakanlığı'nın tariflerinden sektördeki rekabete dek pek çok mekanizmaya rağmen kazıklanıyor isek burada sistematik hata var demektir.
Sistematik hata var ise ve bunun bedeli devlet bütçesine yük, kurum bütçesine yük, hane bütçesine yük getiriyor ise artık bazı temel sistematik soruları kendimize yöneltmek ve bunlara yansız, cesur cevaplar vermek kaçınılmazdır.
* Doktorlar neden bu kadar test ister? Bunun bir ayarı yok mudur? Fazla test daha doğru tanı mıdır?
* Bu kadar fazla ilacı almak, hapı yutmak zorunda mıyız?
* Aynı MR'ı, 30 liradan çeken ile 1200 liradan çeken arasında ne fark vardır ve bu utancın sorumlusu kimdir?
* Sağlık hizmetinde ödediğimizin tam karşılığını aldığımızdan nasıl emin olacağız?
* Sağlık söz konusu iken bize dayatılan fahiş faturaların dilsiz kurbanları olmak, bir kader mi yoksa bir tercih midir?
Eğer bir tercih ise bizim tercihimiz değildir. Birileri kazıklanmayı kaderimiz yapıyordur.