Turizmde 2011, Türkiye için bir dönüm noktası olacak gelişmelere gebe... Öncelikle yaşlanan yavaşlayan Avrupa'nın, küresel krizin kırılganlığında kıvranması söz konusu. Bu durum; daha az Avrupalı turist demek. Gelenlerin de harcama debisi, öncekine göre düşük olabilir.
Amerika'nın durumu, Avrupa'dan farklı değil. S&P'nin kredi notunu "negatife" çevirdiği ABD'de "tatil talebi" de "olumsuz" etkilenebilecek.
Suriye'deki çatışmalar, bu bölgedeki bahar havasını şimdiden kışa çevirmiş durumda. Ticari ilişkilerle başlayan yoğun "giriş-çıkış", neredeyse bıçak gibi kesiliverdi. Yetmezmiş gibi Suriye'yi aşıp Türkiye'ye gelenlerin de yoluna "çatışma kuşağı" engeli getirdi.
Madalyonun "pozitif" yüzündeki en belirgin figür; Rusya ile Türkiye arsındaki vizenin kalkması... Önümüzdeki sezonda Kafkaslar'dan büyük turist akınları görebileceğiz ve yalnızca havayolu değil, aynı zamanda Karadeniz üzerinden bölge turizm merkezlerine "yoğun ilgi" söz konusu olabilecek.
Bütün bunlar, "niceliğe" dair tespitler... Asıl olan; ülkenin toplam turizm gelirleri ise, işin "nitelik" boyutuna da bakmak gerekiyor. İhracatta "ciroya" odaklı zihnimiz, turizmde de aynı hatayı yapıyor. Oysa turist sayısını arttırmak, işin sadece bir boyutu. Bütün enerjisini buna harcayan karar vericilerimizin dikkatinden kaçan; kişi başına harcamadaki gerileme...
2010 yılında 33 milyon turist bize 20.8 milyar $ bıraktı. Bu da turist başına 630 $ ediyor. Oysa bu rakam, 2009'da 664 $ idi. Türkiye, gelen turistten daha az para kazanıyorsa, ülkenin turizm potansiyelini "yeterince verimli" kullanamıyor demektir.
Gözümüzden kaçan şu; ülkenin turist sayısını, tanıtım, konaklama sayısı, pazarlama girişimleriyle arttırabilirsiniz. Ancak gelen turiste daha fazla para harcatabilmek için "farklı" adımlar atmak zorundasınız.
Turizm yatırımlarında "ölçek"; sorun olacağa benzer. TUI'den Hüseyin Baraner; şu anda dünyada bulunan 18 bin destinasyona yapılan toplam yatırımın 400 milyar $'ı aştığını söylüyor. Gelen turistin daha fazla harcama yapmasını sağlamak için artık 3-5 milyon $'lık yatırımlar yeterli değil. Bunun için 300-400 milyon $ ölçeğinde yatırımlar gerekiyor.
Tıpkı ihracatta katma değerli mal üretimi gibi turizmde katma değerli hizmet, daha da önemli hale geliyor. 2023'te 500 milyar $'lık ihracat hedefi var. Turizmde hedef, 50 milyon turist, 50 milyar $ gelir. Bu da halen 664 $ olan turis başına gelirin, 1000 $'a çıkarılmasıdır. Peki soru şu; bizler daha nitelikli, daha çok çeşitlendirilmiş ve uygun ölçekli turizm hizmeti üretemez isek, bunu nasıl sağlayacağız?