Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Nitelikli envanter!

Anadolu'yu dolaşıyorum. Yıllardan bu yana zihnimdeki resim; "darı ambarı üzerine açlıktan ölen tavuk" öyküsüdür. Bırakın fauna, flora bilgisini, doğru dürüst kendi doğal kaynaklar envanterine dahi sahip değiliz.
Sorgun'daki uranyum kaynağı, Türkiye maden yatakları haritamızın, günümüz ihtiyaçlarına göre yeniden üretilmesi gerektiğini bir kez daha göz önüne seriyor. MTA'nın Türkiye Maden Yatakları haritasına baktığınızda, nerede hangi madenin bulunduğu (!) bilgisine ulaşırsınız. Mesela Sorgun'daki uranyum, enerji hammaddeleri grubunda bir "U" olarak yer alır. Ancak bu ilkokul düzeyindeki bilgi ile üretime dair karar veremezsiniz.
KİT'lerin hakim olduğu dünyada belki de bu kadarı yetiyordu ancak bugün yalnızca cevherin fiziki rezerv bilgileri değil, aynı zamanda bu rezervlerin "ekonomik" ve teknolojik, pazarlama boyutunu da bilmemizi gerektiriyor.
Türkiye'nin maden zenginliğini ya kamulaştırma yada özelleştirme ekseninde kutuplaştıran kafalarımız, daha modern yaklaşımlardan olan PPP (kamu-özel ortaklığı) gibi modelleri de artık algılamak zorunda.
Endemik zenginiyiz ama kendi bitki örtümüzün bilgisini başkaları saklar. Maden zenginiyiz ama daha nitelikli envanter üretemeyiz. Madene dair fakültelerimiz, eğer bu bilgiyi üretemiyorsa, ne işer yarıyorlar acaba?
Katma değeri yüksek üretim için, öncelikle kendi kaynaklarımıza dair daha nitelikli bilgi üretip bunu girişimcilere sunmak zorundayız.
Aksi takdirde "petrol var ama çıkartmıyorlar" veya "bor madeninden köşe döneriz ama izin vermiyorlar" gibi niteliksiz şehir efsaneleri döngüsünden çıkamayız.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA