Bizimkiler yurtdışına giderken, isyan kuşağının "sıcak parası", güvenli liman olarak Türkiye'yi seçiyor.
Bizimkiler dediğim; Türkiye'de yaşayanlar ve son 1 yılda 7.4 milyar $'ı, yurtdışındaki bankalarda tutmayı tercih etmişler.
Bir yandan küresel krizin kırılganlığı öte yandan isyan kuşağı ülkelerdeki sıcak tansiyonun bileşkesinde ısınan para, kendine güvenli liman arayışındaydı. Arkadaşlarımızın yaptığı analizler, bu paranın Türkiye'ye sığınma debisini ortaya koyuyor.
Konumu, coğrafyası ve krizin "teğeti", böyle bir "sığınmanın" doğal zeminini zaten "var" ediyordu. Şimdi; cari açığa rağmen sermayenin Türkiye ilgisi bir yana, isyan kuşağının mülteci parası, iki tarafı keskin kılıç gibi bir etkiyi de beraberinde doğuruyor.
Bir yandan kısa vadeli finansman ihtiyacının karşılanmasında oluşan rahatlama öte yandan neticede "sıcak" olan bu mülteci paranın doğuracağı orta vadeli sıkıntıların öngörülemiyor olması...
Katma değerli üretim ve ihracat artışı sürdükçe; sorun yok. Mülteci para şansı diyebiliriz. Ancak sıcak paranın el yakıcı orta vadeli maliyeti de önemli bir tehdit. Bana göre sıra, Türkiye'nin bu güvenli liman "bahtını", hızla "katma değerli yenilikçi yatırımlara yönlendirmesine" gelmiş bulunuyor.