"Mısır'da neden darbeye darbe demiyorlar?" diye Batı'ya kızıyoruz ama bizim Türk Dil Kurumumuz da, "demokratik yollardan yararlanarak hükümeti istifa ettirmeyi" darbe tanımı içine koymuş. Böylece, vatandaşın direnme hakkını kullanarak protesto etmesini, darbeye zemin hazırlayan bir eylem gibi göstermiş. Dünyanın hiçbir ansiklopedisinde ya da lügatinde böyle bir darbe tarifi mevcut değil. Yabancı sözlüklerde darbe, "Bürokrasi içinde yer alan küçük bir grubun askerle işbirliği yaparak mevcut hükümeti devirmesi" olarak tarif ediliyor. Buna karşı "demokratik darbe" diye bir kavramın son zamanlarda seslendirildiğini biliyoruz. Totaliter bir rejime karşı ayaklanan halkın, serbest seçimler yapmak üzere rejimi devirmesine "demokratik darbe" deniliyor. Fakat o tarif içinde, hedef alınan iktidar, demokratik kurallara göre seçilmiş bir iktidar değil; totaliter bir rejim. Sözgelimi, 25 Ocak 2011'de Hüsnü Mübarek'in, asker öncülüğünde devrilmesine "demokratik darbe" ya da rejimin içeriği değiştiği için "ihtilâl" denilebilir. Nitekim 25 Ocak devriminden söz ediliyor. Fakat kurallara göre cumhurbaşkanı seçilmiş Mursi'nin daha bir yıl tamamlanmadan düşürülmesi, halkın bir bölümü ayaklanmış olsa dahi, hiçbir şekilde "demokratik" sıfatını hak edemez.